Osman Aydoğan


Louis Aragon

Mademki haftaya şairlerle ve şiirlerle (Edgar Allen Poe: Annabel Lee, Paul Valery: Deniz mezarlığı) başladık


Louis Aragon

Mademki haftaya şairlerle ve şiirlerle (Edgar Allen Poe: Annabel Lee, Paul Valery: Deniz mezarlığı) başladık, bir başka şair ve onun bir başka şiiriyle devam edeyim o zaman...

Bu sefer de yine Fransa’dan bir şairi, Louis Aragon’u ve onun en güzel eseri olan Türkçeye ‘’Mutlu Aşk Yoktur’’ adıyla çevrilen “Il n’y a pas d’amour heureux” adlı şiirini anlatayım.

Louis Aragon

Louis Aragon (1897 - 1982) çağdaş Fransız ozanlarının en önemlilerinden birisidir. 20. yüzyılın en önemli şiir akımı olan Sürrealizm'in kurucularından birisidir. Louis Aragon, aynı zamanda roman ve deneme yazarıdır. Ününü II. Dünya Savaşı'nda Almanlara karşı gizli karşı koyma hareketiyle artırır…  

Asil adı Louis Marie Andrieux’dir. Louis Aragon´u takma adıdır ve hep bu adı kullanır. Rus yazar Elsa Triolet ile evlenir. Bütün aşk şiirlerinin karısı Elsa için yazar. Evlenmeden önce Else’ye şunu söyler: "Bayan, ben size âşıksam bundan size ne!..."

Louis Aragon, yıllarca bir kadın için şiir yazar ve sonra da bulduğu o kadına da Else’ye yazmaya devam eder. Aragon, bir şiirindeki "ölmenin sevmekten daha kolay" olduğu dizesini 42 yıl beraber yaşadığı Else’nin ölümü üzerine yazdığı söylenir. Ama nedeni konusu rivayettir ve dedikodu konusu olduğu için burada buna yer vermek istemiyorum…

Louis Aragon, karısı Elsa için yazdığı aşk şiirleriyle dünya aşk şairi, Fransa’nın kurtuluşu için yazdığı şiirlerle Paul Eluard ile birlikte direnme hareketinin yurtsever şairi, Fransa’da ve dünyada bestelenen ve ünlü şarkıcılar tarafından yorumlanan şiirleriyle “şanson” türünün şairi olur…

Şarkıya dönüştürülen şiirlerine örnek olarak Fransız şarkıcı Françoise Hardy’nin yorumladığı bizde ‘’Mutlu aşk yoktur’’ diye bilinen ‘’Il n'y a pas d'amour heureux’’ şarkının bağlantısını yazımın sonunda veriyorum. Zülfü Livaneli'nin ‘’Sus söyleme’’ isimli şarkısının sözleri de Louis Aragon’a aittir. Livaneli şarkının nakaratında da  ‘’Mutlu aşk yoktur’’ diye Aragon’un bir başka şiirinin adını kullanır.

Türkçeye çevrilen şiirleri ‘’Elsanın Gözleri’’ (Kırmızı Yayınları, 2009) adlı kitapta toplanmıştır…

Bugün, Paris metrosunun 7. hattının son durağının adı: ‘’Louis Aragon’’ durağıdır…

Louis Aragon’un sözleri:

Her şair ve yazar aynı zamanda bir filozoftur… Louis Aragon’un her biri aforizme niteliğindeki sözlerini aşağıda sunuyorum..

* Beni sev ya da benden nefret et, ikisi de benim yararıma.. Seversen hep kalbinde olurum, nefret edersen hep aklında.

* Ve insan kırar; göğsüne bastırırken sevdiği şeyi.

* Sakın görünüşe aldanma, görünüşte herkes insandır.

* Bizi seveni elimizin tersiyle iteriz, layık olmayanı ise hakettiğinden fazla severiz. Sonra da bırakıp gitti deriz. Hepsi bu...

‎* İnsan hüznünün sonu yoktur.

* Gitmeden önce düşün; Çünkü döndüğünde bulduğunla, giderken bıraktığın asla aynı olmayacak.

* Aşkın en acımasız yanı; Ağzından çıkmaya cesareti olmayan sözlerin, yürekte fırtınalar koparmasıdır.

* Giden geri dönüyorsa, sevdiğinden değil. Daha iyisini bulamadığındandır.

* Dehanın doğasının ahmaklara yirmi yıl sonra kullanacakları fikirleri vermek olduğunu biliyoruz.

* Ağzınızdan çıkanlara daima dikkat edin. Çünkü bir sözü unutmak bir yüzü unutmaktan çok daha uzun zaman alır.

* Ne zaman ki bir kadını, "dişi'' değil, ''kişi'' olarak görürsek işte o zaman uygar ve medeni bir toplum oluruz.

* Hayal gücün, sevgili dostum, senin hayalinin alamayacağı kadar değerlidir.

* Aşk insana güç veren tek özgürlük yitimidir.

* Gerçeklik, hem iskeleden hem sancaktan saldırıya uğrayan bir gemidir.

Mutlu Aşk Yoktur

Louis Aragon’un en önemli şiirlerinden birisi olan ‘’Mutlu Aşk Yoktur’’ şiiri bir savaş dönemi şiiridir. Aragon bu şiirini İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransa Nazi işgali altındayken yazar… Ançak Aragon’un şiirinde söylemek istediği bizde yaygın olarak anlaşıldığı gibi; mutlu aşkın olamayacağı,  aşkın hüzünle biteceği, aşkın mutsuzlukla sonuçlanacağı değildir. 

Louis Aragon’un kendi ifadesiyle bu şiirini şöyle açıklar: ‘’Söz konusu mutsuzluk, işgal yıllarının mutsuzluğu. Fransa'nın içinde bulunduğu o acıklı durumda mutlu bir aşk olabilir miydi? (...) Ortak bir mutsuzlukta bireysel mutlulukların olamayacağı teması, o zamanlar işlediğim bu tema, aslında, hemen hemen yazdığım tüm yapıtlarda da var. Gerçekte, bu şiirde ortaya konulan sorun, mutlu aşkın olup olamayacağı değil, mutlu çiftin olup olamayacağıdır. Kadın-erkek çiftini, erkeğin ve kadının en yüce şekli olarak düşündüğümü söylemiştim. Umarım gelecek günler kadın-erkek çiftine mutluluk taşır."

Bir başka açıdan da şunu demek istiyor Aragon; ‘’Mutlu Aşk Yoktur’’ ancak kadın - erkek çiftinin yürütemediği "bakımsız aşk vardır." Söylerdi zaten Cemal Süreyya bir şiirinde:

‘’Bahçelerden geç parklardan köprülerden geç git
Aşklar da bakım istiyor öğrenemedin gitti’’

Erotik edebiyatın pirlerinden Anais Nin'in bir yazısında şöyle yazardı: "Aşk asla eceliyle ölmez. Kaynağını beslemeyi bilmediğimiz için ölür. Körlükten, hatalardan ve ihanetlerden ölür. Hastalanarak ve yaralanarak ölür; yorularak, solarak, matlaşarak ölür." Anais Nin’in söylediği gibi vazgeçtim mutlu aşkı aşk bile yoktur eğer bakım olmazsa, saygı ve sevgi olmazsa, korunmazsa, beslenmezse, ilgilenilmezse…

Fransız felsefeci ve edebiyatçı Roland Barthes’in güzel bir kitabı vardı: ‘’Bir Aşk Söyleminden Parçalar’’ (Metis Yayıncılık, 2010) Barthes kitabında; ‘’Âşık olduğumuzda kullandığımız dil, her zaman konuştuğumuz dilden çok farklıdır’’ der ve ''bir kere ilk mesajı verip, 'seni seviyorum' dedikten sonra sözlerinizle, davranışlarınızla içinizdeki duyguyu karşı tarafa sonsuz bir akış şeklinde tekrarlamalı, ilişkiyi derinleştirmelisiniz’’ diye yazar.

Aşkın bahsedilen bu sorumluluğunu taşıyamayıp mutlu aşkın olmadığına inananlar bu şiire bu anlamı yüklerler… Mutlu aşk tabii ki vardır lakin mutlu olmayı bilmeyen, mutluluğu sürdürmeyi beceremeyen insanlar vardır... Aşktan değil de hüzünden mutlu olan, yaşama sevincini kaybetmiş, kendisi ile kavgalı, çevresi ile kavgalı, mutlu olmasını, aşkı beslemesini öğrenememiş, iki kişilik cenneti cehenneme çeviren insanlar vardır megaloman, melankolik, hüzünlü, kederli, mız mız yeryüzü küskünü, yaşamdan mutlu olmayan, olamayan…

Mutsuz insanlardan değil bir ''mutlu aşk'' beklemek, ''aşk'' bile beklenemez...  Âşık olunacaksa eğer, aşka layık olunacaksa eğer önce mutlu olmasını öğrenmek gerekir…

Dünkü yazımda da yazmıştım: Paul Valery, ‘’çeviri şiiri öldürür’’ derdi… Kim çevirirse çevirsin şiirin hiçbir çevirisi orijinal dili kadar tat ve anlam vermez… Şiir çevrilmez aslında, şiir çevrileceği dilde yeniden yaratılır ve o dile adapte edilir… Bu nedenle aşağıda ‘’Mutlu Aşk Yoktur’’ şiirinin dört ayrı çevirisini, sonunda da her zaman olduğu gibi şiirin orijinalini veriyorum… Tanrı’nın Şiiri’nin bir dizesinin bile tefsir adı altında yüze yakın yorumunun yapıldığı bir dünyada bir faninin şiirinin dört ayrı yorumu olmuş çok görmeyin derim…