Osman Aydoğan


Kudüs başkent ilan edilirken


Çoğumuzun anımsamadığı ´?garip´´ akımında yer alan ve gerçekten de garip kalan ve nev´i şahsına münhasır, unutulan çok önemli bir şairimiz var; Asaf Hâled Çelebi? Şiirlerinden birisinin adı da; İbrâhîm ibrâhîm içimdeki putları devir elindeki baltayla kırılan putların yerine yenilerini koyan kim güneş buzdan evimi yıktı koca buzlar düştü putların boyunları kırıldı ibrâhîm güneşi evime sokan kim asma bahçelerinde dolaşan güzelleri buhtunnasır put yaptı ben ki zamansız bahçeleri kucakladım güzeller bende kaldı ibrâhîm gönlümü put sanıp da kıran kim Eserleriyle geçmiş ve gelecekle, hikâyeler, efsaneler ve masal âlemi arasında bağ kuran Asaf Hâled Çelebi´nin "İbrahim" şiirinde putları kıran Hz. İbrahim aracılığı ile Divan Edebiyatındaki sevgiliye, kadir kıymet bilmeyene, anlamayana, unutana, düşünmeyene, vefasıza, hayırsıza, namerde, muhannete ve haksızlık edene ve zalime gönderme yapılarak "gönlü put sanıp da kırandan" şikâyet edilir; asma bahçelerinde dolaşan güzelleri buhtunnasır put yaptı ben ki zamansız bahçeleri kucakladım güzeller bende kaldı İbrahim gönlümü put sanıp da kıran kim Söz konusu şiirde söz edilen Hz. İbrahim, Bâbil´de puthaneye giderek en büyüğü dışındaki bütün putları kırar. Putları kırdığı baltayı da büyük putun bileğine asar. Bu Bâbil´in en büyük tanrısı Marduk, yani Güneş Tanrısıdır. Kavmi döndüğünde durumu görünce onu sorgular. İbrahim, büyük putun diğerlerini kırdığını, bunu ona sormaları gerektiğini söyler. Kavmin ileri gelenleri, putların konuşamayacağını belirtmesi üzerine onlara, konuşamayan o nesnelere niye taptıklarını sorar. Cezalandırılmak için ateşe atılan İbrahim, ateşte yanmaz, ateş gül bahçesine döner. Bu olay Kutsal Kitap Kuran´da Enbiya Suresinde anlatılır; ?´Biz de dedik ki: Ey ateş, İbrahim´e karşı soğuk ve esenlik ol." (Enbiya Suresi, 69-71) Osmanlı hükümdarlarına ?´Sultan´´, Mısır krallarına ?´Firavun´´ dendiği gibi Bâbil krallarına da ?´Nemrut´´ genel adı verilir. Birinci Nemrut, Hz. Nûh´un oğlu Hâm´ın soyundandır. Babil şehrini kurdu. Bilinen bir diğer Babil kralı Nemrut Hammurabi´dir. İnşa ettirdiği ünlü asma bahçelerle tanınan Bâbil hükümdarı Nemrut Buhtunnasır´ın diğer adı Nebukadnezar veya Batı´da bilinen adıyla Nabucco´dur. (M.Ö. 605-562). Şiirde bahsi geçen ve Buhtunnasır´ın inşa ettirdiği asma bahçeler Bâbil´in çorak Mezopotamya çölünün ortasında, ağaçlar, akan sular ve egzotik bitkilerin bulunduğu çok katlı bir bahçedir. Söylentiye göre Nebukadnezar, bu yapıyı sıla hasreti çeken karısı Medes kralının kızı Semiramis için yaptırmıştır. Söylentiye göre Mezopotamya´nın düz ve sıcak ortamı onu bunalıma itmiş, kral da karısının hasretini sona erdirmek için yapay dağların olduğu, suların aktığı yemyeşil bir bahçe yaptırmıştır. Bu yüzden bazen Semiramis´in asma bahçeleri olarak da anılır. Bâbil´in asma bahçelerinin günümüze gelen kesin izleri yoktur. Fakat bölgede araştırma yapan arkeologlar, Bâbil´deki sarayın kuzeydoğusunda görünüşü garip olan temel ve tonozlar buldular. Bunların Bâbil´in asma bahçelerine ait olduğu düşünülmektedir. Irak işgalinde bu asma bahçelerden kalan son kalıntılar da Amerikan tanklarının paletleri altında yok edilmiştir? Asaf Hâled Çelebi´nin "İbrahim" şiirinde mitolojiden faydalanılarak "zamansız bahçeleri kucaklamak" ifadesiyle Hz. İbrahim´in cezalandırılmak için atıldığı ateşin dönüştüğü gül ve Buhtunnasır´ın yaptırdığı asma bahçelere gönderme yapılır. Söz konusu yerler maddîdir ve yok olmuştur. Burada şairin öteki âlemde mevcut sonsuz ve sınırsız bahçelerde yaşama arzusu dile getirilir. Şiirde ismi geçen Bâbil hükümdarı Buhtunnasır (Nebukadnezar - Nabucco) karısının hatırına Bâbil´in asma bahçelerini inşa ettirmesinin yanı sıra özellikle tapınaklar, yollar, sulama kanalları yaptırmıştır.