Köy enstitülerinın en güzel kuruluş ve kapanış hikâyesini rahmetli Uğur Mumcu’nun söylemlerinden dinlerim derki Mumcu ; eğitim içinde öğretim, öğretim içinde ise üretim hedef buydu köy enstitülerinde.
Bin dokuz yüz kırklı yılların başında cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından desteklenen millî eğitim bakanı Saffet Arıkan ve millî eğitim genel müdürü İsmail Hakkı Tonguç’la hayata geçirilen köy çocukları ile ülkenin aydınlanması için yakılan kocaman bir ışıktı köy enstitüleri.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü günün birinde Hasanoğlan köy enstitüsünü ziyaret eder çıkışta yanında bulunan İsmail Hakkı Tonguç’a derki İsmail bu çocuklar ilerde bu ülkenin yöneticilerinden çok daha zeki olacaklar işte o zaman ülkeyi yönetmek çok zor olacak dediği söylenir.
Çok partili rejime geçildiğinde okuldan mezun olup köylerde eğitime başlayıp mesleğe adım atan öğretmenler sayesinde Türk köylüsüne özgüven aşılamaya başlayıp ağanın kölesi olmaktan çıkmaya başlayıp nedenleri sorgulamayı ilke etmeye başladıklarında gerek devrin iktidarına gerek emperyalist ülkelerin yöneticileri gerekse ağalığının sonu gelen köyün efendisi ağalar marabalarını kaybetme endişesi karşısında harekete geçtiler.
Kinyas Kartal doğru yol partisi Van milletvekili ağa bir dönem geçici meclis başkanı diyor ki gün sazak ben ve Türkiye’deki bütün ağalar gittik Menderes’e ya bu okulları kapatırsın yada bizden sana oy yok Menderes bu okullarda dinsizlik ve kominizim öğretiliyor bahanesiyle okulları kapattı. Oysaki komünizmle hiç bir alakası yoktu ben komünizmin beşiği Rusya’da Moskova üniversitesinde okudum diyor Kinyas Kartal
dönemin başbakanı Adnan Menderes’e köy enstitülerini neden kapatınız diye sorulduğunda diyor ki ülkenin yöneticilerden daha zeki bir topluluk yaratmak asla ve asla kabul edilmez. Sonunda yine kalkınmanın temeli olacak köylü çocukları aydınlığa giden yoldaki okulları kapanınca tekrar köyün imamına teslim edildiler.
Bu olaylar yıllar önceydi şimdi hâlâ okumaya bilime aydınlığa karşı çıkanları seksen yıl öncesindeki gericilerden daha mı farklı daha tehlikeli bir biçimde ülkenin karanlıklar içinde kalması kendi çıkarlarını ülke çıkarlarından daha önde görmeleri kendilerine engel olacak kişilerin eğitimli bir toplum olduğunu görüyorlar bütün endişeleri de korkularında eğitimli toplum.
Rahmetli Uğur Mumcu derki hangi iktidar din sömürüsü üzerinden iktidara gelmişse sonunda mutlaka yıkılmaya mahkumdur . Din sömürüsünün belli bir süre faydasını görürler ama sonunda halk affetmiyor demişti. Uğur Mumcu ; şunu iyi bilin ki her zamanki gibi eninde sonunda haklı çıkacak kişiler yine Uğur Mumcular olacak.