Osman Aydoğan


Körfezdeki iki deli! -4-


Bu iki dayanağın sökülmeye başlaması ve Prens Muhammed Bin Salman´ın İran ve bölgede yükselen Şii dalgasını frenlemek için Sünni Arap rejimleri üzerinde bir Suudi hegemonyası kurmak projesindeki fiyasko ve iflaslar ülke içinde rejime karşı şiddetli bir karşı tepki ve toplumsal kargaşa olasılığını güçlendiriyor. Prens Muhammed Bin Salman´ın dış politikasındaki bu fiyaskoları, ekonomiyi yeniden şekillendirme projesinin de giderek daralan kaynaklar nedeniyle belirsizliğe düşmesi ve içerideki bu muhalefet ise Prens Muhammed Bin Salman´ı daha önce hiç olmadığı kadar ABD´ne yaklaştırıyor. Bu dönem ABD´nin de Suudilere geçmişte hiç olmadığı kadar ihtiyacı vardır. Prens Muhammed Bin Salman, İsrail ile birlikte ABD´nin Ortadoğu projelerinin merkezinde yer almaktadır. Prens Muhammed Bin Salman Ortadoğu´daki İran karşıtı cephenin liderliğine oynamaktadır. Suudi Arabistan, Amerikan savunma endüstrisinin en büyük alıcılarından birisidir. İsrail´in güvenliği, Rusya´nın ve Çin´in bölgede frenlenmesi, enerji kaynaklarının kontrolü ve Suriye, Lübnan, Yemen, Bahreyn ve Katar konularında ABD Suudi Arabistan´a muhtaçtır. Daha yeni Mayıs 2017´de ABD Başkanı Trump´ın yaptığı Riyad ziyaretinde, Suudi Arabistan ile 100 milyar dolarlık silah antlaşmasının imzalamıştı. Bu anlaşmaya göre Suudi Arabistan´a satılacak silah tutarı önümüzdeki 10 yılda 350 milyar dolara ulaşacaktır... Bu anlaşmayı İsrail de desteklemiştir. Bu silahların hedefinin İran ve ABD çıkarları olduğu tabii ki şüphesizdir...