Osman Aydoğan


Körfezdeki iki deli! -3-


Bu noktada biraz geriye gitmek istiyorum? Suudi Arabistan veliaht prensi, savunma bakanı ve Kral Salman´ın oğlu Prens Muhammed Bin Salman ayrıca Suudi Kraliyet Mahkemesi başkanı ve Ekonomik İşler ve Kalkınma Konseyi başkanıdır. Ülkesinde babası Kral Salman´ın tahtının arkasındaki güç olarak tanımlanır. Haziran 2017´de kraliyet kararnamesi ile Veliaht Orens Muhammed bin Nayif´in yerine atanarak tahtın vârisi ilan edilir ve Başbakan Yardımcılığı görevine getirilir. Prens Muhammed Bin Salman´ın genç, deneyimsiz, hırslı ve agresif bir kişilik sahibi olduğu söyleniyor. Prens Muhammed Bin Salman yönetime gelir gelmez iki konu üzerinde çalışıyor. Birinci konu; ülke ekonomisinin petrole bağımlılığını azaltarak ülkesini bir uluslararası finans ve teknoloji merkezi olarak yeniden şekillendirmek, diğer ikinci konu ise; Ortadoğu´da, İran ve bölgede yükselen Şii dalgasını frenlemek için Sünni Arap rejimleri üzerinde bir Suudi hegemonyası kurmak. Birinci konu, Prens Muhammed Bin Salman´ın ekonomiyi yeniden şekillendirme projesi petrol fiyatlarının düşmesi ve giderek daralan kaynaklar nedeniyle belirsizliğe düşüyor. İkinci konu olan, Suudi rejiminin İran ve bölgede yükselen Şii dalgasını frenlemek için Sünni Arap rejimleri üzerinde bir Suudi hegemonyası kurmak projesi ise tamamen fiyasko ile sonuçlanıyor. Bu uğurda Suudi rejimi; Yemen´de savaşa giriyor iflas ediyor, Suriye´de asileri destekliyor, iflas ediyor, Katar politikası geri teperek iflas ediyor, Körfez İşbirliği Konseyi´ni ise işlemez hale getirerek iflas ediyor, Lübnan´da Hizbullah karşıtı hamleler yaparak hükümet krizine neden oluyor, iflas ediyor. Şimdi biraz daha geriye gidelim? Suudi rejimin meşruiyetinin ve siyasi gücünün dayandığı iki temel dayanağı vardı. Bu dayanaklardan birincisi dinci Vahhabi yapılanmasının başından beri Suudi ailesine verdiği destekti. İkinci dayanak ise Suudi klanının üç büyük ailesi arasında, kararların alınmasına, devlet kurumlarının ve kaynaklarının paylaşılmasına ilişkin kurulmuş ´´mutabakat´´ ve ´´meşveret´´ geleneği idi? Ancak bu iki dayanak da genç Prens Muhammed Bin Salman´ın deneyimsiz, hırslı ve agresif kişiliği nedeniyle zayıflamaya başlıyor. İşte sorun da burada başlıyor?