Sayın Ali Koç´a açık mektup Sevgili Başkan, Siz henüz dünyaya gelmeden şahsım 16 yaşlarında Orta Okul Öğrencisiyken, Fenerbahçe´nin Altın Çağını yaşadığı o müthiş beş kupalı dönemin kadrosunda; CAN, ŞEREF, OGÜN, BİROL, NEDİM, SELİM, FUAT, ERCAN, YAŞAR VE YILMAZ Ağabeylerim gibi dönemin şöhretli ve yıldız futbolcularının arasında yer almış, tüm maçlar dahil olmak üzere o sezon 40-50 maç oynamış olan nadir genç futbolcularından biriyim naçizane.. Yanı siz dünyaya gelmeden beş yıl önce... Bizler o formayla büyüdük, geliştik ve tekamül ettik.. O bakımdan bizlerin Zatı âlinize ve Fenerbahçemize karşı olan gönül bağı ve sevgimizden Lütfen endişe duymayın.. Ben sizleri, davet edildiğim üç, dört toplantınızda ortaya koymuş olduğunuz çok gerçekçi ve çarpıcı projelerinizle tanıdım.. En önemlisi de , İstişareye açık ve demokrat kişiliğinizle.. Sevdik ve destekledik... Bütün bunların bana vermiş olduğu yükümlülük ve sorumlulukla da , Fenerbahçe´mizin şu an içinde bulunduğu zor süreçte bilgime, birikimime ve donanıma da güvenerek, sevginin ve dostluğun en önemli görevlerinden biri olan uyarıda bulunmayı da , her zaman kendime görev ve prensip edinmişimdir.. Sayın Başkan, Lütfen ama Lütfen, başta kulübümüz ve siz olmak üzere maddi ve manevi zarara uğratan, iyi niyetinizden de istifade ederek Futbol takımımızın içinde bulunduğu bu durumlara gelmesinin baş mimari olan KOMOLLİYLE ilişkilerinizi acilen yeniden gözden geçirmenizi umut ediyor ve bekliyoruz ... Kendisini bir an önce göndermekte gözle görülür bir çok sebep var , ama onu hala kulübümüzde tutup, onunla yola devam etmede tek bir neden göremiyorum Fenerbahçemizin geleceği adına.... Şimdi futbolun içinden gelmiş bir sporcu olarak kendisine sormak isterim.. Aynanın karşısına geçip , elini vicdanına koysun takımın bugünkü geldiği durumdan sorumlu ve rahatsız değil mi? diye.. Ama zannetmiyorum... Kulübümüze getirdiği futbolculardan gözle görülen, elle tutulan tek bir İSİM gösterebilir mi? Yararlı ve faydalı olmuş bana... Fenerbahçenin sezon başından bu yana doksan dakika seyircisine heyecan veren, mükemmel ve başarılı oynadığı tek bir müsabakasını gösterebilir mi?..Gösteremez.! Çünkü puan cetveli olaya ve hadiselere en yakın tanıktır... Dünya markası Fenerbahçemizi puan cetvelinde bu duruma gelmesinde en büyük sorumluluğu ve parmağı olan COMOLLİ denen sözde menejer müsfettesinin, hala bu durumdan rahatsızlık duymayıp istifa etmeme pişkinliğini göstermesine seyircimi kalacaksınız Ali Koç Başkanım... Bir taraftan takımı getirdiği olumsuz noktanın sahibi olmasına rağmen kendisinden memnun olduğunuz, yolunuza onunla birlikte devam edeceğiniz , diğer taraftarında yetkilerinin kısıldığı söyleniyor.. Bu durum haklı olarak taraftarlarımızın kafasında istifam yaratıyor... Yetki ve sorumluluklarının kısıldığı , elinden alındığı ve sağlam bir irade koyamadığı bir ortamda kişinin görevine devam etmesi nasıl bir duygudur ve ne anlama geldiğini düşünebiliyor musunuz?... Sayın Başkan, netice olarak son noktayı koyacak olan sizsiniz..Söz konusu durumu bir kez daha yeniden gözden geçiriniz.. Zararın neresinden dönerseniz inanın sizin ve Fenerbahçemizin geleceği ve selameti adına hayırlara vesile olacaktır... Doğruları görmek ve söylemek bizim toplumumuzda nedense değersizleştiriliyor.. İnsanlarımız genellikle hep iyi taraflarının söylenmesinden mutlu , hatalı yada eksik yanlarının söylenmesinden rahatsız olurlar.. Birilerini sevmek, şirin gözükmek yada çıkar uğruna hata ve yanlışları görmezden gelmek ne sporculuğumuz , nede karakterimizle bağdaşır bir durum değildir... Haysiyetli, samimi sevginin ve dostluğun en önemli görevlerinden biride uyarmaktı bizler için...Sürç-i lisan ettiysem affola... Yeri ve zamanı geldiğinde dost acıda söyler, tatlı da....
