ZEYNEP MÜLAYİM


KISSADAN HİSSE? -5-


?İnsanların İçindeki İyiliği Öldürme? Bir zamanlar bir köyde bir ağa yaşıyormuş. Bir de özgürlüğüne çok düşkün cesur bir delikanlı. Bu delikanlının öyle bir atı varmış ki dillere destanmış. Bütün yarışlarda, ağanın atları dâhil bütün atları geride bırakıyormuş. Ağa sürekli olarak bu ata sahip olmak istiyormuş. Fakat delikanlı bir türlü satmaya yanaşmıyormuş. Ağa, bu atın hasretiyle günden güne eriyormuş. Ağa´nın en zeki adamlarından birisi ağaya: ?Ağam kendini üzme, akşama o atı ağırda bil,? demiş. Delikanlının her akşam köye döndüğü yolun kenarına yüzü koyu uzanmış ve delikanlı yaklaşınca da: ?Ah? karnım? ölüyorum!? diye inlemeye başlamış. Delikanlı atından indiği gibi adamın yanına gitmiş, onu usulca yerden kaldırarak atına bindirmiş. Sarsılmasın diye de kendisi atın yularından iple tutarak yürümeye başlamış. Birkaç dakika sonra hilekâr adam, atın ipini yularından çözmüş ve at ile hızla uzaklaşmaya başlamış. Atının ipleri elinde kalan delikanlı, giden atlıya bağırmış: ?Bir dakika bekle, bir şey söyleyeceğim. Sakın atı bu şekilde elde ettiğini kimseye söyleme!? Adam gülerek: ?Neden? Enayi olduğun ortaya çıkmasın diye mi?? demiş. Delikanlı üzgün bir şekilde devam etmiş: ?Hayır, onunla ilgisi yok. Fakat sen bu olayı herkese anlatırsan, bir daha hiç kimse yol kenarında rahatsızlanan ve gerçekten yardıma ihtiyacı olan insanlara durarak yardım etmez. Bu insan senin kardeşin bile olsa. Yani sen bu olayı anlatarak insanların içinde olan iyilik yapma arzusunu yok edebilirsin.? Bu sözlerden bir hayli etkilenen at hırsızı, özür dileyerek atı geri getirmiş ve: ?Asıl sen bu olaydan hiç kimseye bahsetme, ne olur,? demiş İnsanoğlunun büyük çelişkisi Eflatun´a iki soru sormuşlar. Birincisi: ?İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir?? Eflatun şöyle cevap vermiş: ?Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler... Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler... Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü, ne de yarını yaşarlar... Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler...? Sıra gelmiş ikinci soruya: ?Peki sen ne teklif ediyorsun?? Bilge yine sıralamış: ?Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır... Önemli olan; hayatta ?en çok şeye sahip olmak´ değil, ?en az şeye ihtiyaç duymaktır.?