ZEYNEP MÜLAYİM


KISSADAN HİSSE? -2-


Beyaz At ve Hükümdar

Hükümdarın birinin beyaz bir atı varmış. Hükümdar, bu atını çok severmiş. Bir gün bütün maiyetinin ("kendi adamlarının") hazır bulunduğu bir sırada:

- Bu beyaz atımın ölüm haberini getirenin kafasını uçurabilirim. Çok dikkatli olun. Çünkü bu beyaz atı canım kadar seviyorum. Onun ölüm haberi bende kriz geçirtebilir, demiş.

Günün birinde, her şeyin eceli gibi beyaz atın da eceli gelir. Ve beyaz at ölür. Hükümdarın adamlarında bir telaştır kopar. Kimse cesaret edemez ki, beyaz atın ölümünü hükümdara haber versinler. Seyis başı, düşünür taşınır, olacak gibi değil. Ben gidip hükümdara haber vereceğim. Öyle olsa da, böyle olsa da bizim kafa gidecek, der. Ve Seyis başı, hükümdarın huzuruna çıkar:

- Hükümdarım, der. Sizin beyaz at var ya!

- Evet der, Hükümdar. Seyis başı:

- O, yatmış, ayaklarını dikmiş, gözlerini yummuş, karnı şişmiş, hiç nefes almıyor, der. Hükümdar :

- Seyis başı, seyis başı! Desene, bizim beyaz at öldü!..

Seyis başı:

- Aman hükümdarım! Ben demedim, siz dediniz hükümdarım, siz dediniz der ve kafayı kurtarır.

Söyleme şeklimiz bir çok şeyi değiştirir.

Kırlangıcın Hikâyesi

Kırlangıcın biri birgün bi adama aşık olmuş. Hergün pencerenin önüne gelir onu izlermiş.

Birgün bütün cesaretini toplamış ve adama hey adam ben seni seviyorum uzun zamandır, seni izliyorum, demiş. Adam, "Saçmalama sen bir kuşsun ben ise bir insan durduk yere sende nereden çıktın?" diye bunu içeri almamış, pencerenin önünden kovalamış. Kırlangıç yine gelmiş, "Tamam seni hiç rahatsız etmicem, demiş sadece çok iyi dost olalım." Adam yine kabul etmemiş ve kovalamış. Kırlangıç tekrar gelmiş, "bak demiş, hava çok soğuk seninle çok iyi arkadaş olalım, beni içeri al soğukta donacağım. Sıcak ülkelere göç etmek zorunda kalacağım, lütfen beni içeri al." demiş. Adam yine almamış.

Kırlangıç çok üzgün bir şekilde başını önüne eğmiş ve gitmiş. Aradan çok zaman geçmiş, adam pişman olmuş. Yaz gelmiş, diğer kırlangıçlara sormaya başlamış; ama gören olmamış. Sonunda danışma ve bilgi almak için bilge bir kişiye gitmiş, olanları anlatmış. Bilge kişi demişki: "Kırlangıçların bütün ömrü altı aydır. Hayatta bazı fırsatlar vardır sadece bir kez elinize geçer; değerlendiremezseniz uçup gider.

Hayatta bazı insanlar vardır, sadece bir kez karşınıza çıkar; değerini bilmezseniz kaçıp gider ve asla geri gelmez. Dikkatli olun, farkında olun. Bir düşün bakalım acaba sen farkında olmadan bugüne kadar kaç kırlangıç kovaladın."