Çocukluğumuzun genç delikanlılığımızın orta yaşlı sinema sanatçıları teker teker aramızdan ayrılıyor. Bizleri filmlerini izlerken düşündüren güldüren sinema çıkışları sonunda beynimizde yer eden güzel şeyleri anlatan acılardan mutluluğa dönüşen flim sonları bir ustanın babalığı bir öğretmenin öğretmenlik ötesi örgencilerine verileri yani nerden tutarsak oradan beynimizde belleğin oluştuğu filmleriyle sanatçılarımız birer birer iki kapılı handan sonsuzluğa yolcu ediyoruz. Uzun yıllar filmlerini bazen acı acı gülerek bezende zevkle kahkalar atarak izlediğimiz Münir Özkul da aramızda ayrıldı. Yaşar ustaydı öğretmen kel Mahmuttu ama bir sanatçının toplumdaki sorumluluğunun bilinciyle filmlerde oynadı. Fedakar bir baba özverisinin tavan yaptığı öğretmen babayken evlatları için çırpınan azla mutlu olmaya çalışan aile reisi öğretmenken de öğretmenlik sadece bir meslek değil öğretmenliğin eğitimciliğin ne kadar kutsal bir yaşam tarzı olduğunu anlattı durdu. Bu günlerde bir bakanın söyleminde hiç alakası olmayan bir meslek gurubu olduğunu hatırlattı yaşamı boyunca filmlerinde ne demişti bakan ne yapıyorlar yılın altı ayı yatıp altı okula gidiyorlar maaş alıyorlar oysaki öylemiydi. Öğretmenliği zorlaştığı öğrencilerin öğretmenlerin kafasına acımasızca sıktığı öğrenme isteğinin yok olduğu öğrencilerle sınıfta olmanın zorluğunun nasıl bir şey olduğunu ancak bu günkü öğretmenler bilir. Boşanmaların arttığı aylık günlük evliklerin yapıldığı boşanmış aile çocuklarının toplumda çoğaldığı ayrılmış aile çocuklarının toplum içinde pimi çekilmiş el bombası tesirinin yaptığı şu günlerde Yaşar usta aileyi bir arada tutmak için gösterdiği özveri ayrılıklar sonunda ise çocukların nasıl yaralandığını bize filmlerinde hep anlattı durdu. Ben Münir Özkul ile bir kez karşılaştım turnede. Rahmetli Münir Özkul Kayseri´ye eski Atatürk spor salonuna gelmişti hiç beklemediğim bir Münir Özkul görmüştüm salonda. Kafileden çok sonra salona geldi giriş kapısında kendisini tanımayan görevliyle takışmıştı sonra kendisinden imzalı resim isteyen çocukları azarlamış kimseyle resim çektirmemiş istekleri geri çevirmiş sahneye çıktığında programın başında bir kaç kendine el sallayan sevgi gösterisinde bulunan seyirciyle takışmış sonrada sinirle mikrofonu bırakıp salonu terk etmişti. Söyleseler inanmazdım bizzat canlı gözlerle şahit olduğum olaylardı rol yapan kişilikle gerçekteki kişiliğin farklı olduğunu da ben Münir Özkul´dan öğrenmiştim mekanın cennet olsun kel Mahmut hoca mekanın cennet olsun iyi aile reisi Yaşar usta.
