Şaban Külhancıoğlu


KAYSERİ’NİN ALMANYA’SI SİMFER 

Kayseri’de 1977 yılında soba üretimi ile başlayıp


KAYSERİ’NİN ALMANYA’SI SİMFER 
215.000 M2'lik Üretim tesisi...

147 Ülkeye ihracat...

1.800 kişi çalışan...

2000 den fazla satış noktası...

 

Bu rakamlar Avrupa’nın herhangi bir ülkesindeki bir üretim tesisinin rakamları değil.

Bu rakamlar Kayseri’de 1977 yılında soba üretimi ile başlayıp; bugün beyaz eşyadan tutun,fırın ve ankastre ürünlere kadar Arge ve patentli ürünleri üreten bir dünya markası SİMFER'den söz ediyorum.

Sizi bilmem ama...

Bütün bunları duyduğumda önce şok oldum sonra Kayseri’de yaşayan bir hemşehrili vatandaş olarak müthiş bir gurur duydum.

İnsan nasıl gurur duymaz ki?

Bu zamanda anlı şanlı Holdingler dahi konkordata ilan ederken, yüz binler işini kaybederken üstelik bir de Corona virüsü bunların üzerine tuz biber ekmişken...

İşte böyle bir zamanda Simfer başarıları ile karanlık gecelerde parlayan yıldızlara benziyor.

Hele hele Kayseri insanı için çöldeki bir vahayı andırıyor desek abartmış olmayız.  

Malüm...

Ülkemizin uzun yıllara dayalı can alıcı işsizlik diye bir sorunu var.

Bilhassa gençler hayatlarının en verimli çağında işsizlik yüzünden atıl ve verimsiz kalıyorlar.

Sosyal hayatları alt üst oluyor geleceğe ümitle bakamıyorlar.

Bu vaziyette hem kendilerinin hem toplumumuzun bir çok sorunlarla karşılaşmasına sebep oluyorlar.

İntiharlardan tutun adi olaylara kadar...

İşsizliğin ülke ekonomisine olan zararları da kaçınılmaz bir gerçek.

İşsizliğin ülke refahının önünde en büyük engel diyebiliriz.

Bu sebepledir ki...

Bir ülkenin kalkınabilmesinin yolu üretimden geçiyor.

Tarihi yaşanmışlığı ile bu hususa örnek gelişmiş bir Avrupa ülkesi olan Almanya'yı gösterebiliriz.

Almanya’nın kurulan fabrikalarla ve dolayısıyla üretimle kalkındığını hatırlayalım.

2.Dünya savaşından mağlup çıkan ve insan gücünü kaybeden Almanya bu kalkınmasını 1960 yılında Türkiye’den ucuz emek gücü toplayarak sağlayabildi.

Hoş, bizimde geri kalmış bir ülke olarak buna ihtiyacımız vardı.

Memleketimizde iş olup da keyfinden gitmedi insanlarımız tabiki de.

Bir çok vatandaşımız ekmek parası için gurbet ellerinde her türlü olumsuz koşullara katlanmak zorunda kaldı.

Bugün de benzer şeyleri yaşıyoruz aslında.

Gençler bir ümit uğruna yabancı ülkelerde alternatifler arıyorlar çaresiz.

Gençlerin çaresizliklerine çare olabilecek tek yol; Simfer gibi başarılı fabrikaların çoğalmasıdır.

Çare; ülkede üretime katkı sağlayan müteşebbislerin önünü açmak, onlara her türlü desteği sağlamaktır.

Bir SİMFER ülkenin bu kriz ve Corana tehdidine rağmen ayakta duruyor ve üç vardiye üretime devam ediyorsa...

Yaptığı ihracatlarla ülkemiz ekonomisine katkı sağlıyorsa...

Bu şehrin ve bu ülkenin insanlarına ekmek kapısı olabiliyorsa...

SİMFER'i ayakta alkışlamak boynumuzun borcudur.

Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasına girebilmiş bir SİMFER bu alkışı fazlasıyla hakediyor diye düşünüyorum.

Simfer'in benim çok hoşuma giden bir yönünü de belirtmeden geçmek istemiyorum.

Bu değerlendirmeyi yıllarca disiplinli ve işçi haklarına saygılı bir kamu kurumunda çalışmış biri olarak yapıyorum.

Gördüğüm ve duyduğum kadarıyla işyerinde personelin eğitiminden, sosyal haklarına kadar birçok uygulamada özel işyerlerine örnek olabilecek vasıfta olduğunu da söylemeliyim.

İşyerinde işyeri ve personel haklarını açıklayan el kitaplarında; işyerinin tanıtımından, yemek, kıyafet, servis, ücretler ve sosyal haklar tüm ayrıntılarıyla izah edilmiş.

Dünya normları ve İş Kanunu'nun çalışma hayatını düzenleyen düzenlemeleri esas alınmış.

Bizatihi çalışanlarının işyeri ve işçi hakları hakkındaki ifadeleri uygulamada işyerinin ne derece samimi olduğunu gösteriyor.

Bu konularda Kayseri’de bir kısım işyerlerimizin yeterince duyarlı olmadığını bilen biri olarak özel bir işyeri olarak  Simfer'in bu seviyesi takdir-e şayan doğrusu.

Yinelemekte hiçbir beis görmüyor ve tekrar ediyorum.

'Kayseri’nin Almanya’sı' diye değerlendirebileceğimiz Simfer'in Kayseri’de olduğu bir şehirde yaşamaktan mutluyum ve ziyadesiyle gururluyum.

Bize bu gururu yaşatanlara ve Simfer'i bu günlere getirenlere şükranlarımı iletiyorum.

Selam ve saygı ile...