Tüm gözler Orta Doğu´ya çevrilmiş durumda. Bunun için de bir çok neden var. Yıllardır Suriye´de yaşanan insanlık dramı ve kargaşa bir türlü durmadı. Duracağa da benzemiyor.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump her ne kadar Suriye´den askerlerini çekeceklerini açıklasa da bu hiç de inandırıcı gelmiyor.?Milyarlarca dolar para harcayacaksınız, bütün imkanlarınızı seferber edeceksiniz ve sonra ben artık yokum deyip arkınızı dönüp gideceksiniz. Bunu akılla izah etmek mümkün değildir. Üstelik İsrail´in güvenliğini sağlayan bir ülke olarak Suriye´den çekileceğim demenin altında farklı planların yapıldığını anlamak hiç de zor olmasa gerek.
Rusya büyük bir hızla Orta Doğu ve Akdeniz de kuvvetli olmaya devam ederken, Amerika´nın bu bölgeleri kaderine terk etmesini düşünmek çok mantıksızdır. B yada C planını devreye sokmuş olmalılar. Kapalı kapılar arkasında yapılan gizli anlaşmaları bilmemiz mümkün değilken, ne tür çıkar içinde olduklarını kestirmek ve analiz yapmak bir hayli zor. Bunun örneklerini Irak, Afganistan da yakın zamanda yaşamışken, daha dikkatli ve teyakkuz halinde olmaya devam etmek mecburiyetindeyiz. Aksi halde önüne geçilemeyecek zararlarla karşı karşıya kalabiliriz. Anlaşılan o ki, Amerika´nın askerlerini geçi çekeceğinin açıklanmasıyla birlikte Türkiye´nin Suriye´nin kuzeyine yapacağı operasyonda ileri bir tarihe ertelenmişe benziyor.
Sahada kartlar yeniden dağıtılıyor. Yeni bir oluşum yaşanacaktır. Fransızlar Amerika´nın yerini alabilir. Yada oluşturulmak istenilen Arap Natosu ordusu oraya yönlendirilebilir. Terör örgütleri farklı isim değişikliklerine giderek kurdukları emellerini gerçekleştirmek için yeni senaryolar hazırlayabilirler. Ülkemiz bu konuda çok dikkatli ve sürekli takipte olmak zorundadır.
