Dün lapa lapa kar yağdı. Tıpkı eski zamanlardaki gibi şehir beyaza büründü. Karın yağmasıyla birlikte okullar öğleden sonra tatil edildi. Sanırım karın yağmasına en çok çocuklar sevinmişlerdir. Benim çocukluğumda da okullar kimi zaman tatil edilir ve akşam hava kararıncaya kadar dışardan eve girmezdik. Tabi şimdi yağan kardan kat ve kat daha fazla karlar yağardı. Yollar kapanır, mahallemize arabaların girmesi imkansız hale gelirdi. Şimdi ne o mahalleler kaldı, nede öyle şiddetli yağan karlar. Ama yine de dün çok güzel kar yağışı oldu. Toprağın, mahsülün, yeşilin can suyu kardır.
Toprak beyaz gelinliğini giydi. Eskiler kar yağmazsa kıtlık olur derlerdi. Yağan kar toprağın üstünde durabildiği kadar duracak ki; kar yavaş yavaş toprağın dibine kadar işleyerek daha verimli hale gelecek. Çok şükür memleketimize yeterince kar ve yağmur yağıyorda, kıtlık ve açlık yaşamıyoruz. Herşey vakti gelince güzel oluyor.
Şimdiye kadar çoktan kar yağmış hatta toprak suyunu almış olmalıydı.?Ama buna da şükür. Şehir hayatını her ne kadar zorlaştırsa da karın mutlaka yağması ve bereketli olması için dua etmeliyiz. Her mevsimin ayrı bir güzelliği olduğunu unutmadan, doğanın nimetlerinden yararlanmak için vazgeçilmez olan bu döngönün devam etmesi gerekmektedir.
