Osman Aydoğan


Kaht-ı Rical -4-


Ahmet Vefik Paşa tüm bu ´´m´´li özellikleri saydıktan sonra ekler; ?´Bu evsafın hepsine sahip olmak da yetmez. Bir şey daha lazımdır. O da devletin bu idareciye hakikaten salahiyet vermek isteyip istemediğidir´.´´ Ülkemizde yaşanan son olaylar göstermiştir ki vatandaş bu evsafa sahip siyasilere, siyasiler de bu evsafa sahip yöneticilere görev vermemiştir. Bakınız nâzırlara, meselâ Dâhiliye Nâzırı´na!... Bakınız teşkilat reislerine, meselâ Teşkilât-ı Mahsusa Reisi´ne, Diyanet Reisi´ne! Bakınız medreselere, meselâ medreselerdeki müderrislere! Bakınız ceridelere, meselâ bu ceridelerdeki muharrirlere! Bakınız renkli ekranlara, meselâ bu renkli ekranlarda her daim boy gösteren, kürsülerde arz-ı endâm eden müverrihlere, müderrislere, vükelaya! Bu evsafta mı dırlar? Günümüz ülkemizde, ?´yetişmemiş adam yoktur´´ demek Osmanlının aksine haksızlık olur. Dünya çapında yetişmiş insanlarımız vardır. Sorun bu insanların devlet katında görev almamış olmalarıdır. Bunun nedenini de en iyi Ortadoğu, İslam tarihi ve İslam-Batı ilişkisi hakkında uzman Amerikalı tarihçi Bernard Lewis anlatır. Bernard Leweis´in ?´İslam´ın Siyasal Söylemi´´ (Orjinal isim: The Political Language of Islam) (Phoenix / Siyaset Dizisi, İstanbul, 2007) isimli kitabında bu hususu şöyle anlatır: ?Türkiye´de yazarlar, düşünürler, üniversite profesörleri ve işadamları dünyadaki benzerleri düzeyinde yetenekli, iyi eğitilmiş, deneyim sahibi kişiler olmalarına karşın siyasal sistem, bu insanları son derece etkin bir biçimde iktidardan uzak tutacak şekilde tasarlanmıştır. Bunun doğal sonucu olarak da Türk demokrasisi engellenmiş durumdadır. Başka hiçbir ülkede eğitimli seçkinlerin düzeyiyle siyasal sınıfın düzeyi arasındaki fark, Türkiye ölçüsünde büyük değildir. Onlarca yıldır Türkiye´nin önemli siyasal partileri bir tek kişi ya da kimi zaman işbirliği içindeki küçük bir grup tarafından yönetilmiştir. Bu kişiler ise kamu görevi için tek bir ölçütü kullanarak seçim yaparlar: ?kör bir itaat´... Yalnızca dalkavuk kabul edilir, bağımsız düşünürlerden ölümcül salgın virüsü taşıyorlarmış gibi kaçılır. Yalnızca statükoya bağlı bir avuç soğukkanlı tutucunun egemen olduğu siyasal sistem böylece kemikleşmiştir...?