Osman Aydoğan


Kaht-ı Rical -1-


?´Kaht´´, ?´kıtlık, yokluk, kuraklık, vb.´´ anlamlarında kullanılan Arapça bir kelimedir. ?´Rical´´ ise Arapça ?´recûl´´ kelimesinin çoğuludur, ?´recûl´´ ise yetişmiş, eğitimli insan anlamımdadır. ?´Kaht-ı rical´´; yetişmiş, eğitimli insan kıtlığı anlamındadır. Ancak bu deyim genellikle devlet yönetiminde kullanılır ve anlamı devlet yönetiminde liyakat isteyen alanlarda, kültür, bilgi ve birikimiyle yetişmiş, kalifiye insanın bulunamaması durumunu anlatır? Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügatta bu iki kelime bir arada devlet yönetiminde "muteber adam kıtlığı" anlamında verilmektedir. .. Kaht-ı rical deyimi Osmanlı´dan günümüze aktarılan bir deyimdir. Bu deyim Osmanlı´da 19. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlıda kaht-ı rical sıkıntısı çok daha eskiye 18. yüzyıla dayanır? Ancak bu dönemde kaht-ı rical sıkıntısı anlatılırken bu kelimeden bahsedilmez. Osmanlı Devleti´nin Avrupalı devletler ile savaş içinde olduğu zor bir dönemde 16 yıl 3 ay padişahlık yapan ve padişahlığının son döneminde ağır yenilgiler almış olan III. Mustafa (1717 ? 1774) şehzadeliği boyunca iyi bir öğrenim görerek yüksek din ilimleri, edebiyat, tarih, coğrafya ve askerî bilimleri konusunda dönemin büyük âlimlerinden ders alır. ?´Cihangir´´ mahlasıyla şiirler yazar. İşte bu şiirlerinden birinde kaht-ı ricalden şöyle şikâyet eder: ?´Yıkılıpdur bu cihân sanma ki bizde düzele Devlet-i çarh-ı denî verdi kamu mübtezele Şimdi ebvâb-ı saâdetde gezer hep hezele İşimiz kaldı hemân merhamet-i lem-yezele´´ (Düzeleceğini zannetmeyin, dünya yıkılıp gidiyor; Alçak felek devleti aşağılık adamlara teslim etti. Mutluluk kapılarında şimdi bu aşağılık, âdî adamlar dolaşıyor İşimiz artık Allah´ın merhametine kaldı.)