Osman Aydoğan


Kadir Gecesi

Bilindiği gibi Hicri takvimin üç ayı, Recep, Şaban ve Ramazan aylarına


Üç aylar ve mübarek geceler

Bilindiği gibi Hicri takvimin üç ayı, Recep, Şaban ve Ramazan aylarına ‘’Üç Aylar’’ denir ve mübarek aylardan sayılır. Bu mübarek aylarda da sayısı beş olan ''mübarek geceler'' bulunmaktadır. ''Regâip Gecesi'' ve ''Miraç Gecesi''; Recep ayında, ''Berâet Gecesi''; Şaban ayında, ''Kadir Gecesi'' ise Ramazan ayında bulunmaktadır. ''Mevlit Gecesi'' de Rebiyülevvel ayında bulunur.

Bu geceler, Osmanlı padişahı II. Selim zamanında minarelerde kandiller yakılarak kutlanmaya başlandığı için “kandil” olarak da adlandırılır. Diğer Müslüman ülkelerde de bu geceler ''kandil'' olarak adlandırılmaz, ''gece'' olarak ifade edilir, Regâib gecesi (Leyle-i Regaip), Berâet gecesi (Leyle-i Berâet) gibi.

Berâet Gecesi

İşte bu gecelerden son olarak Ramazan ayının müjdecisi Berâet Gecesi’ni tam 40 gün önce kutlamış idik. Berâet Gecesi, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfûz'dan Dünya semasına toptan indirildiği geceydi. Buna "inzâl" denir.

Bugün ise (Ramazan ayının 27’inci gecesi) ''Kadir Gecesi''dir. Kur'an-ı Kerim, Kadir Gecesi'nde Hz. Peygamber'e ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da "tenzîl" denir.

Bu noktada Kur'an-ı Kerim'in kendisinden dünya semasına indirildiği Levh-i Mahfûz'dan bahsetmek istiyorum.

Levh-i Mahfûz

Levh-i Mahfûz, Arapça’da ‘’korunmuş levha’’ anlamına gelir. İnsanların başlarına gelecek şeyleri de ihtiva ettiği için ‘’Kader Kitabı’’ da denir. ‘’Olmuş ve olacak her şeyin yazılı olduğu kitap’’ anlamındadır. Korunmuş olarak nitelenmesinin nedeni, burada yazılı olan şeylerin herhangi bir müdahale ile değiştirilmekten, bozulmaktan uzak ve korunmuş olmasındandır. Melekler Levh-i Mahfûz'u görürler. Kader olarak isimlendirilen, geçmiş ve gelecek tüm olaylar ve varlıklar Allah katında bulunan Levh-i Mahfuz'da yazılı bulunmaktadır. 

Kur'an'da geçen ‘’Ümmü'l-Kitap’’ (Kitapların Anası, Ana Kitap), ‘’Kitabun Mübin’’ (Apaçık Kitap), ‘’Kitabun Hafîz’’ (Koruyan Kitap), ‘’Kitabın Meknun’’ (Saklanmış Kitap), ‘’İmamun Mubin’’ (Apaçık İnen Kitap) ve sadece ‘’Kitap’’ ifadeleri Levh-i Mahfuz ile ilişkili bulunan ifadelerdir.

Buruc suresi 22. ayetinde Kur'an'ın Levh-i Mahfûz'da bulunduğu ifade edilir. Ancak hiçbir tanım getirilmez. Bazı ayetlere göre Levh-i Mahfûz; içinde hiçbir şeyin eksik bırakılmadığı (En'âm: 59), olacak şeylere ait bilgileri saklayan (Kaf: 4), yeryüzü ve insanlarla ilgili tüm olay ve oluşların yazılı bulunduğu (Hâdid: 22), her şeyin sayılıp tespit edildiği (Yasin: 12), gökte ve yerdeki tüm gizliliklerin açıkça belirtildiği (Neml: 75), temiz yaratılan meleklerden başka kimsenin dokunamayacağı apaçık, korunmuş, koruyan, saklanmış ve ana kitap'tır. İsrâ Sûresi 58. ayette de "Bu, Kitap'ta (Levh-i Mahfuz'da) yazılıdır." şeklinde yer almaktadır. "Gökte ve yerde gizli olan hiçbir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta olmasın." (Neml Suresi, 75) Ayette geçen ‘’apaçık kitap’’ Levh-i Mahfuz olarak yorumlanır.

Kadir Gecesi

Kadir Gece’si müstesna bir gece olduğundan müstakil bir sûre ile şerefi yükseltilmiştir. Kur'an-ı Kerim’in 97. Sûresi (Kadr Sûresi) Mekke döneminde inmiştir. Beş âyettir. Sûre, Kadir gecesini anlattığı için bu adı almıştır. Kadr, Arapçada ‘’azamet’’ ve ‘’şeref’’ demektir. Kur'ân'da adı geçen tek ay “Ramazan” ayıdır; tek gece ise “Kadir Gecesi”dir. 

Yüce Allah Kadr Sûresi’nde şöyle buyuruyor:  "Doğrusu, Biz, onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir." 

Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: "Kim ki faziletine inanarak ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır." 

Peygamberimizin saygıdeğer eşi Hz. Aişe (R.A.) diyor ki: ''Peygamberimize 'Ey Allah'ın Rasûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?' diye sordum. Peygamberimiz: 'Allahım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet' diye dua et" buyurdu.

Ancaaaak…

Bu kutsal gecelerde affedilen günahlar sizin eksik ibadetleriniz nedeniyledir. Kılmadığınız namazlarınız, tutmadığınız oruçlarınız, vermediğiniz zekâtlarınız, sadakalarınız içindir. Allah’ın yarattıklarına karşı işlediğiniz suçlar, onlara karşı yaptığınız haksızlıklar, zulüm, kin, nefret, kem söz ve sevgisizlik ne kadar dua ederseniz edin, ne kadar ibadet ederseniz edin, ne kadar tövbe ederseniz edin affedilecek değildir. Yüce Rabbimiz Kur’anı Kerim’de buyuruyor ki; ‘’bana her türlü günahla gelin affederim, ancak kul hakkıyla gelmeyin’’. ‘’Başkasının hakkından daha kutsal bir şey yoktur’’ der Allah’ın elçisi. Allah’ın yarattıklarına karşı her türlü günahı işleyeceksiniz sonra da böyle bir kutsal gecede sabaha kadar dua edeceksiniz ve affedileceksiniz! Yok öyle bir şey…

Bütün İslam coğrafyası kana bulanmışken, Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de, Libya’da, Afganistan’da bombalar patlayıp çocuklar, insanlar ölürken Katar’da, Suudi Arabistan’da, Kuveyt’te zenginler keyif çatarken, insanlar birbirinden nefret etmişken, nefretin de ötesinde komşularına dair katliam listeleri hazırlamışken, kutuplaşmanın, bölünmenin, kinin ve nefretin, kem sözlerin zirvesine çıkmışken, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, hayâsızlık, ahlaksızlık ve sevgisizlik ayyuka çıkmışken kutlanacak kandil, kılınacak namaz, tutulacak oruç yoktur aslında…

Günümüzü, dünyada bırakıp gideceğimiz şeyler için tüketmekten kurtulmuşluğun berâetini alma niyazıyla ve "istediğim Hakk'tır benim" diyebilme umuduyla Kadir Geceniz mübarek olsun. Dualarınızın; barışa, huzura, adalete ve hayırlara vesile olmasını dilerim..