Osman Aydoğan


Kaçış bir kurtuluştur? -4-


Montaigne´nin ?´Denemeler´´ini ayrı bir yazı konusu olarak ayrıca anlatacağım? Bu yazıdan maksadım ise Montaigne´in biyografisini ve iç kalesini Stephan Zweig´in kaleminden anlatmaktır. Montaigne´i anlatmak o kadar kolay değilse de geçmişte Nietzsche bunu bir cümleyle başarmış. Nietzsche şöyle demiş Montaigne için: ?Bir zamanlar böyle bir insanın yaşamış olması, bugün şu yeryüzünde yaşamanın hazzını gerçekten artırıyor.? Daha önce de bahsettiğim gibi Zweig, hümanist düşünür Erasmus´la başladığı içsel yolculuğuna yine bir hümanistle, Montaigne´le noktayı koyar. Zweig, 20´li yaşlarında karşısına çıkan Montaigne´inin ?Denemeler? adlı kitabına ilk başlarda büyük bir önyargı ile yaklaşır. Ancak Zweig, Montaigne´i okudukça onu kendisiyle özdeşleştirir ve benimser? Ve Zweig, "En gönüllü ölüm, ölümlerin en güzelidir," diyen Montaigne´de kendini bulur. Sonunda Zweig, Montaigne´in biyografisini yazar.(*) Stefan Zweig´ın yazdığı Montaigne´in biyografisi okuyanı Montaigne´in iç dünyasına doğru kısa bir yolcuğa çıkarır? Zweig´ı en çok etkileyen ise Montaigne´inin benliğini bulma yolundaki uğraşıdır. Hayatı boyunca benlik üzerine ve kişinin kendi iç savaşını kazanıp özgürleşmesine dair arayışını sürdürmüş olan Montaigne ile tanışan Zweig, onun her sözünde kendi arayışına dair yeni bir anlam bulmanın sevincini yaşar? Zweig´ın Montaigne´e sarılmasını kitabı Almancasından çeviren Ahmet Cemal önsözde şöyle özetliyor: ?...Her türlü özgürlük anlayışının yerini kan kokan yeni bağnazlıklara bıraktığı bir dönemde insanlığını korumakta hâlâ kararlı olan insan ne yapabilir? Nereden yardım alabilir? Nasıl bir insanlık ve erdem anlayışının surlarının arkasına çekilebilir? Her şeyden önce insanı insan kılan değerlere ve ideallere yeniden bağlanabilecek gücü nasıl ve nereden bulabilir? ...? Ancak Montaigne´nin ?´iç kale´´sinin bir özelliği vardır? Bu ?´iç kale´´ ancak ve ancak iyi bir eğitim ve kültür temeline oturursa fayda sağlar... Bu şekilde iyi bir eğitim ve kültürle beslenmiş hayat, yeteneğiyle, becerileriyle kendi ?´iç kale´´sinde insanı yeniden biçimlendirir. Bu anlamda biçimlenme, ?iç kale?lerini aklıyla ayakta tutanlara özgüdür. Montaigne´e göre iç kaleleri olmayanlar, alışılmışın dışında başka bir hayat yokmuşçasına yaşarlar. ?