Osman Aydoğan

Tarih: 08.10.2019 11:11

Kaçış bir kurtuluştur? -1-

Facebook Twitter Linked-in

?´Bir gün herkes kaçar? Çünkü bazen kaçış bir kurtuluştur´´ derdi Şehriyar? Ve devam ederdi Şehriyar: ?´İşte bu nedenle kimisi bir başak ülkeye, bir başka diyara, bir başka mekâna kaçar kurtulur, kimisi de kendi içine kaçar; kendi ülkesinde sürgün olup, kendi içine sürgün edilir kurtulur... Ancak, kendi ülkende sürgün olup da kendi içine sürgün edilmek, dışarıdaki herhangi bir sürgünden her zaman daha zor ve daha acımasızdır.´´

İnsan ister bir başka ülkeye, diyara veya mekâna kaçsın, isterse de kendi içine kaçsın, oraya sürgün edilsin her zaman zordur bu kaçışlar? Tarih bunun örnekleriyle doludur? ?´Türkler geliyor´´ diye Balkanlardan Macarlar, Hırvatlar, Sırplar, Slovaklar ve daha niceleri Avusturya´ya doğru kaçmışlar? Sonra tersine dönmüş bu kaçış? Ruslar, Avusturyalılar, Bulgarlar, Yunanlar geliyor diye insanlar Balkanlardan, Kafkasya´dan Anadolu´ya kaçmış? Bugün Adana´da hala ?´Kaç kaç olayı´´ hafızalardadır; Fransız ve işbirlikçisi Ermeniler geliyor diye Adana halkı Toroslara doğru kaçmış. (10 Temmuz 1920) (Daha önceleri yazmıştım bu ?Kaç Kaç Olayı´nı bu sayfalarda) Hitler´den Yahudiler, aydınlar kaçmış dünyanın dört bir yanına? Günümüzde de Suriye´den kaçanlar var, Irak´tan, Afganistan´dan kaçanlar var? Ülkesinden kaçanlar var?

Bunların dışında, Şehriyar´ın söylediği gibi, bu sürgünlerden, bu kaçışlardan her zaman daha zor, daha acımasız olan kendi ülkesinde sürgün olup da kendi içine kaçanlar, kendi içine sürgün olanlar var? Genellikle bu kaçışlar, bu sürgünler sessiz sedasızdırlar, pek bilinmezler?

Böylesi kendi içine sürgün edilenleri hatırlıyorum... Bunlardan hem mekân olarak kendi kulesine, hem de ruhen kendi iç kalesine (?´İç Kale´´ deyimi Goethe´ye ait) kapanan, kendi içine sürgün olan Montaigne´i hatırlıyorum? Onun bu kaçışı esnasında yazdığı meşhur eseri ?´Denemeler´´ini ve Stephan Zweig´in Montaigne´inin üzerine yazdığı biyografisini  hatırlıyorum?

Zweig denince, Zweig´in kendisinin de kaçanlardan olduğunu hatırlıyorum? Nazi Almanya´sından kaça kaça Rio de Janeiro´ya kadar gelen Zweig, çağının vahşetine ve dehşetine daha fazla dayanamaz: 1942 yılının Şubat ayının son günlerinde otel odasına girenler yatağa uzanmış Zweig ve elini onun göğsüne koymuş eşi Lotte´yi huzurlu ve sonsuz bir uykuda bulurlar.

Zweig´ın son yazısının ?Montaigne?in biyoğrafisi üzerine olması da tesadüf değildir? Mezhep savaşlarından, büyük katliamlardan, bağnazlıklardan kaçan Montaigne´in benzer nedenlerle çağının vahşetinden kaçan Zweig´in radarına girmemesi mümkün değildir?

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —