Ders zili çaldı. 17 Eylül itibariyle eğitimin startı verildi. Aileler öğrenciler öğretmenler ve hatta kamuoyu milli eğitimde yaşanacaklar hedefler ve icraatlar konusunda dikkat kesilmiş durumda. Ülkemizde herkes milli eğitim konusunda rahatsız. Bu öyle yeni bir durumda değil. Rahatsızlık abartısız bir otuz kırk yılı kapsamakta. Gelen tüm iktidarlar kalıcı kesin çözümler üretemeyip, eğitimi hep siyasi malzeme olarak kullanmış ya da kısa vadeli geçici uygulamalarla yola devam etmişlerdir. AK Parti döneminin, her kesimin hem fikir olduğu en başarısız bakanlığı milli eğitim bakanlığı olması. Çok üzücü ama bu ülkenin evlatlarını, geleceğini inşaa edecek kurumun yapboz tahtası gibi yönetilip yönlendirilmesi. Yapılan tüm araştırmalardan dünya ortalamasında ülkemize düşen başarı oranı neredeyse gelişmemiş (Afrika ülkeleri) ülkeler seviyesinde. Çok konuşulup tartışıldı ama yine bize hüsran yine bize hasret var şarkısının elemi kaldı kulaklarımızda. Ben eğitimci değilim ahkâm kesmek istemem ama bir zamanlar öğrenci şimdilerde anneyim ve ülkesini çocuklarını çok seven bir veliyim. Ülkemizin çocuklarını neden daha iyi eğitmeyelim neden Dünya milletlerinin ilerisine taşımayalım. Veliler olarak genel anlamda aslında üzerimize düşen fedakârlıkları yapıyoruz ve karşılığında daha iyi sonuçlar almak istiyoruz. Dershaneler , özel dersler, sayısız test kitapları.. Bilmem kaç dakika da kaç soru eğitimi.. Liselere giriş sınavları ile yaşamdan izole edilen çocuklarımız şimdilerde açık lise, imam hatip lisesi ya da karma eğitim polemiği ile aşağıya çekilmekte. Biz robot yetiştirmiyoruz insan yetiştiriyoruz kafasına bilgileri yüklemekle olmuyor. Sadece günde üç yüz beş yüz bin test çözümü ile sınava odaklı bilgi... Düşünen, sorgulayan, okuyan okuduğunu anlayan, araştıran, kendini ve yaşamı algılamaya çalışan, sosyal hayata hazırlanan mutlu bireyler istiyoruz? Biz daha geçmişimiz konusunda bile bilgili ve saygılı değiliz. Çocuklarımıza okuttuğumuz kitaplarımızda bile siyaset var. Biri Vahdettin vatan haini diyor diğeri başka diyor. Gelen istediğini müfredattan çıkarıp giden kendince doğru olanı dikte etmek istiyor gibi. Biz fiziki şartları iyileştirmeden milli eğitimde karma eğitimin kaldırılmasını servis ediyoruz. Şimdilerdeki en mühim en hayati konumuz? Dünya bundan vazgeçiyormuş bilmem kaç yıldır bu tartışılıyormuş. Yetenekleri gelişmiyormuş, cinsel tacize yol açıyormuş da muş? Bu mu yani? Kız erkek lisesi diye ayırınca eğitim zıplayacak mı? Ben kız lisesi erkek lisesi mezunlarının zıpladığını ne gördüm ne de duydum. Ama bunun sosyal hayatta büyük sıkıntılar yarattığını gördüm de duydum da.. Yaşadığımız mekanlar kız-erkek ayrı değilken okullarda neden böyle yapılmak isteniyor. Biz kadın erkek her alanda omuz omuza her şeyle mücadele ederken okullarda ayırmak niye.. Gençleri ayrıştırmadan, birbirlerinden uzaklaştırmadan yol almanın daha akılcı olacağı düşüncesindeyim? Sevgiyle kalın?
