Rahmetli babamdan çok dinlemiştim. Türkiye çok partili döneme geçtiğinde geçişin ikinci seçim döneminde İsmet İnönü İstanbul da seçim mitinginde. Mitingin yapıldığı alan hınca hınç insan seli. İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay hani şu adına türkü yapılan mini mini valimiz ne olacak halimiz denilen ufak tefek dönemin İstanbul valisi. CHP hep devletin partisi olmuştur çünkü tek partili dönemden gelme unutulmayan yanıdır devletin partisi olması. Devlet erkânıda ister istemez CHP li. İstanbul valisi Fahrettin Kerim Gökay kalabalığı toplamanın gururuyla CHP genel başkanı İsmet paşaya dönüyor diyor ki ?işte paşam İstanbul? seçim bitip sandıklar açılınca neredeyse Demokrat Parti İstanbul´dan tulum çıkaracak kadar sayıda vekil çıkarıyor ve yine hiç unutmam çocukluk yıllarımda gazete satarken seçimler yaz dönemine denk geldi mi cumhuriyet meydanındaki seçim konuşmalarında hem mitingleri izler hem de gazete satardım. Osman Bölükbaşı´nın mitingleri meydanı öyle bir doldururduki sanki Demirel yada İnönü konuşuyor zannederdiniz. Kayseri den çok dertliydi Bölükbaşı. Kalabalığı görünce coşardı mitinglerinin birinde dedi ki ?ey Kayserililer sapınız varda deneniz yok deneniz? demişti gerçekten de öyleydi. Sanırım Bölükbaşı´nın partisi Kayseri´den çok fazla kalabalığa miting yapmasına rağmen hiç vekil çıkaramamıştı. Anketlerin sosyal medyanın gazetelerin televizyonların bu kadar geliştiği iletişim bu kadar çoğaldığı bir dünyada medeni ülkelerde seçim çalışmalarının nasıl olduğuna tanık oluyoruz. Liderler televizyon karşısına geçiyor tartışa tartışa konuşa konuşa halkta onları dinleye dinleye kapalı alanlarda çok az toplantılarla eğlencelerle seçime giriliyor. Liderler sadece kendi yandaşlarına değil bütün ülkeye hitap ediyor sonunda halk karar veriyor. Tabiki böyle seçimler sadece gelişmiş ülkelerde medeniyeti içine sindirmiş kültür seviyesi yüksek ülkelerde yapılıyor. Miting yaparken prompter bozuldu mu dönüp kalan ne konuşacağına karar veremeyen liderinin olduğu bir ülkede böyle bir medeniyeti beklemek mümkün mü? Biz geldik gidiyoruz da bizden sonraki nesillerinde bu şartlarda uygarlığı göreceğine inanıyor musunuz canım ülkemde...
