İsmet Paşayı İsmet Paşa yapan en büyük etken İsmet Paşanın seçim mağlubiyetini içine sindirmesidir. Tek partili ve tek adamlıktan demokrasiye geçip çok partili rejim İsmet paşanın zaferidir. Türkiye cumhuriyetinin demokrasi ile tanışması ise İsmet paşanın eseridir ve çok partili rejimin ikinci seçiminde İsmet paşa Demokrat Partisi karşısında ancak yüzde otuzlar gibi bir oy alarak seçimi açık ara kaybetmiştir. Paşam ne diyorsunuz seçimi kaybettiniz diye soranlara benim en büyük zaferim benim en büyük yenilgimdir diye yanıt vermiştir. Eşi Mevhime hanıma hadi hanım gidiyoruz deyip Çankaya köşkünü seçimi kaybettiği aynı gün terk etmiştir. Genel sekreteri Ecevit´in karşısında CHP genel başkanlığını kaybedince zamanı gelince gitmesi bilmek gerek diye söylemde bulunmuştur ve o ismet Paşa ki CHP genel başkanlığı döneminde en büyük rakibi Süleyman Demirel´den hep saygı görmüştür. Törenlerde hiç bir zaman İsmet paşayı gerisinde yürütmemiştir. Paşayla yan yana yürümüştür ve hatta özelliklede paşanın bir adım önde olmasına hep müsaade etmiştir. Çok partili rejime geçişteki benim en büyük zaferim en büyük yenilgimdir sözünü demokrasi ben istedim istediğim demokrasi ise bana en büyük yenilgiyi tattırdı. İşte o yüzden benim en büyük yenilgim en büyük zaferimdir söylemini kullandım demiştir. Tek adamlık rejimler sonunda bedelini ödemeye mahkûmdur. Kaddafi, Saddam, Mürsi bunlar ilk vereceğimiz örnekler. Devlet halkın ortak kullanım alanıdır belki bir süre halkın hoşuna gider ama örnek Hitler Almanya´sıdır. Ortak yönetimin tek adam yönetimine döndüğü ülkeler sonunda sonuçlarına da katlanmak zorundadır. Benim en büyük zaferim benim en büyük yenilgim diyen paşam seni halka iktidarlarında kalmak pahasına anlattırmayan iktidar sahiplerine rağmen hala demokrasi deyip bizim kuşaklara demokrasiyi yaşattın. Bir ülkede namuslularda namussuz kadar cesur olmalı değil mi paşam?
