70´li yılların sonu dünyanın gözü kulağı İran da şah devrildi devrilecek Humeyni geldi gelecek. İranlı mollalarla İranlı koministler birlikte şahı devirmenin hesapları peşinde. Şah gidecek İran´a huzur gelecek şah sağcı mı solcu mu Humeyni solcu mu dinci mi gibi Türkiye´de abuk subuk sorular. Oysaki şahın İran´ı monorşik bir düzenle yönetilmekteydi her ne kadar tek kişilik bir yönetimse de diktatörlükle pekte yakınlığı olmayan bir yönetim şeklidir monarşi . Şahın döneminde İran halkı modern dünyanın içindeydi hatırı sayılır petrol sahalarına sahip olan İran yetmişli yıllarda Avrupa daki petrol krizinden hatırı sayılı bir şekilde kar etmişti bu durum dünya devlerinin endişelenmesi ve hızla büyüyen İran ekonomisi karşısında İran´ın kaleminin kırılmasına karar verilmesine neden olmuştu. Humeyni Fransa´dan İran´a gönderdiği şaha ölüm mesajlarıyla İran halkı dış güçlerinde yardımıyla hızla kaosa sürüklendi şah ülkeyi terk etti sığınacak ülke olarak hatırladığım kadarıyla Mısır´a sürgüne gitti. Bir müddet Mısırda kaldıktan yine Mısırda kanserden öldü.1941 yılında babasından aldığı İran´ı 1979 da terk etmek zorunda kaldığında İran da geride bıraktığı generalleri aydınları bilim adamları mollalar tarafından teker teker idam edildi. Birde Irak harbi çıkınca askeri yönetecek komutanları kalmamıştı tükürüğü ile bogacağı Irak karşısında yıllarca boğuşmak zorunda İran halkı iki yüz sene geriye gittiğinin ancak mollaların ülkeyi tamamen teslim aldığında anlamıştı. Ama iş işten çoktan geçmişti ben Türkiye´ye kaçıp Türkiye´den Kanada´ ya sığınan Kayseri´de çok sayıda İranlı ile görüşmüştüm her birinin hikayesi farklı idi İran bu günlerde yine kaosun eşiğinde mollalar halka sahip çıkamıyor halkın slagonu mollalar Türkiye´ye oluyormuş. Allah bu Allah yaşattıklarını yaşamadan toprağın altını göstermiyor insanoğluna peki ülkem İrandaki bu kargaşada terazinin hangi kefesinde olacak halktan mı devletten mi yana. Irakta, Suriye´de, Yemen de, Filistin de, Libya da, Mısır da islam coğrafyasında nerede bir kargaşa varsa terazinin bir gözünde mutlaka Türkiye oluyor olmak zorunda mıyız. Mustafa Kemal Atatürk vasiyetinde derki Araplarla dostluğu sakın olaki hiç kesmeyin fakat onların kendi iç meselelerinde kesinlikle taraf olmayın bunu söyleyen kişinin dünyanın yüz yirmi yedi ülkesinde heykeli dikilen kişi ve dünyada sabahları güneşin ilk dogduğu Japonya da sabah ezanının dünyada ilk okunduğu Japonya da cami yaptıran şahıs bilmem anlatabildim mi
