Osman Aydoğan


İran kıpırdarken


Albert Camus´un Kafka´ya söylediği bir söz vardı; ?´her şeyi sunuyor, fakat hiçbir şeyi doğrulamıyorsun.´´ İran´da olanlardan ziyade Türkiye´de İran´da olanlar üzerine yapılan yorumlar bana bu sözü anımsattı? Sağdan sola bütün yazarlar çok yazdılar, Camus´un Kafka´ya söylediği gibi her şeyi sundular fakat hiçbir şeyi doğrulamadılar? İbn-i Haldun ünlü Mukaddime´sinin giriş bölümünde tarihin zahiri, açıkça görülen anlamı dışında bir de saklı anlamı olduğuna dikkat çeker ve derdi ki: ?Tarihin içinde saklanan mana ise incelemek, düşünmek, araştırmak (...) hadiselerin vuku ve cereyanın sebep ve tertibini inceleyip bilmekten ibarettir.? İşte ne yazık ki İran konusunda yapılan yorumlarda İbn-i Haldun´un söylediği bu hususlar eksik kaldı, yani; incelemek, düşünmek, araştırmak (...) hadiselerin vuku ve cereyanın sebep ve tertibini inceleyip bilmek? Hoş bunlar bile yeterli değil... Onu da yazımın sonunda belirteyim? İran´daki protesto olayları hakkında kimileri; ?´İran, ABD ve İsrail´in hedefi, halk isyanı İran´ı zayıflatıyor, öyleyse bu isyan (veya gösteriler) ABD ve İsrail´e hizmet ediyor´´ diye yorum yaptılar? Bu tarz bakış açısı geçmişte emperyalist ülkelerin isyanları örgütlemeye çalışmaları, ?renkli devrimleri? rengârenk yapmaya kalkmaları, ?Arap baharları, yazları ve kışları´´nı örgütlediklerini hatırlayınca hak vermemek mümkün değil? Tarih bize yaşam koşullarına itirazın evirilerek sonuçta siyasi bir nitelik haline geldiğini ve bu şekilde oluşmuş siyasi hareketlerin de kolaylıkla dışarıdan manipüle edilebileceği gösterir? Tarih baba bize, hele hele ABD´nin bir biçimde müdahil olduğu siyasi hareketlerde ve bizatihi İran´ın kendi tarihinde; Muhammed Musaddık´tan, işbirlikçisi olduğu Şah´tan, Paris´te iken İran´a dönmesi izni karşılığı kendisiyle petrol ve Rusya pazarlığı yaptığı Humeyni´den Nikaragua´ya, Kolombiya´ya kadar örneklerde olduğu gibi temkinli olmamızın gerektiğini söylüyor? Hele hele ABD Başkanı Trump´ın daha düne kadar ?terörist? diye diş bilediği, ?vize yasağı´´ uyguladığı İranlıları bugün ?özgürlüklere susamış büyük İran halkı, İran için değişim zamanı? sözleriyle pohpohluyorken? İran Cumhurbaşkanı Ruhani, devlet tecrübesine ve devlet adamlığına yakışan akıllıca ve tansiyonu düşürme amaçlı ve protestocuların taleplerine hak veren aklıselim bir açıklama ile ?´İran halkının İran molla rejimine karşı barışçıl gösteriler yapmasını meşru olarak gördüğünü´´ söylüyor. Onlara ?´çapulcu´´ demiyor. Onları dış güçlerin maşası olmakla suçlamıyor. İran´daki bu huzursuzluğun en başta gelen nedeni ekonomidir! Bunun birinci nedeni; İran´ın Ortadoğu´nun lideri olmak için yaptığı hesapsız harcamaları, ikinci nedeni de yolsuzluktur? Diğer ikinci bir neden de mollaların baskısıdır? Yukarıda verdiğim gibi Cumhurbaşkanı Ruhani bu nedenleri protestoların ?meşru sebepleri? olduğunu söylüyor. Cumhurbaşkanı Ruhani, ?Halkın eleştiri ve protesto hakkı vardır? diyor, ?ekonomi, yolsuzluk, şeffaflık konularında yöneltilen eleştirilerin? dayanaksız olmadığına dikkat çekiyor? Ancak dini lider Hamaney, Ruhani´yi yalanlarcasına, ?fitnenin sebebinin dış güçler olduğunu´´ söylüyor? Hamaney´e göre ?para, silah, siyaset ve istihbarat organlarını kullanarak? dış parmak İran´a nifak sokmuş, ülkeyi karıştırmıştır. Tabii bu tepiklerde ABD´de Trump´ın, İsrail ve Suudi yöneticilerin söylemleri de etkili olmadı değil? Hep tarihten bahsederim ya? Hep tarih bir laboratuvardır derim ya... İsterseniz çok kısa bir tur yaparak tarihteki bilinen, belli başlı protestolara, itirazlara, isyanlara kısaca bir göz atalım? Osmanlı zamanı Anadolu´da Şeyh Bedrettin´den, Bozoklu Şeyh Celâl´e, Patrona Halil´den Kabakçı Mustafa´ya şimdi saysam sayfalar tutacak isyanlar vardır? Köroğlu´lar, Pir Sultan Abdal´lar vardır? Bunların karşısında ise Kuyucu Murat Paşalar, Kelleci Mehmet Paşalar vardır? Ama geride acılı sonlar, kan ve gözyaşları vardır?