Her türlü etnik, ideolojik ,mezhepsel ayrışmanın çok uzağında yalnız bir insan olarak ve yine her türlü etnik,ideolojik ,mezhepsel ayrışmanın çok uzağında dünyadan kopmuş (!) bir insan için ,tüm açık yürekliligimle haykırıyorum: İnsanlık onuru, cuma gecesi ,milliyetçilik kisvesi adı altında birkez daha ayaklar altına alındı ,bir kez daha kepaze edildi.
Üç yıldır devam eden konser yasaklarının son bulması, grup üyelerine yönelik davaların düşürülmesi, haklarında çıkarilan yakalama kararlarının kaldırılması ve İdil Kültür Merkezi'ne yönelik baskınların ve baskıların son bulması gibi taleplerle ölüm orucuna başlayan ve orucun 323'üncü gününde verdiği aranin ardından kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek, vasiyeti üzerine defnedilmek için memleketi Kayseri'ye getirildi .Fakat Kayseri Ülkü Ocakları menşeili bir grubun ,yol kesip ,sokağa çıkma yasagina rağmen(!) Gökçek'in Kayseri'ye gömülmesi halinde toprak altından çıkarıp yakacaklarını söylemeleri insan yaşam hakkı bağlamında emniyet ,hukuk ve adelet mefhumlarının objektifliğinin sorgulanması meselesini birkez daha zaruri hale getirmiştir. Tam da bu noktada MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy , “Allah’ın izniyle bir sıkıntı yok. Sayın Valimizin hepinize çok selamları var. Buraya öyle bir cenaze gelmeyecek” gibi halkı kin ve nefrete sevk edici beyanlarla tepki çekmiştir . Ki bu sözler hiçbir ahval ve şeraitte , tarafsız ,birleştirici bir siyaseti temsil etmemektedir. Bu sözler ,içerisinde insana ,hak ve hukuka dair hiçbir izi barındırmamaktadır .Ve onurlu bir insan olarak tekrar etmekte fayda görüyorum her türlü etnik , ideolojik ve mezhepsel kutuplaşmanın uzağında dünyadan kopmuş bir insanın vasiyetinin gerçekleştirilmesine, ne idüğü belirsiz bir grubun tepkileri ,bölge halkının bütününe mal edilmek suretiyle engel olunmuş ,defin yeri değiştirilmiştir . Severiz ya da sevmeyiz , inanırız ya da inanmayız, o kişi ya da kişiler kötü şeyler de yapmış da olabilir sorun kişilerden ziyade zihniyettedir. Bu ülke hukuk devleti değil midir ? Yıllar yılı gerek siyasi arenalarda gerekse sosyal hayat içerisinde İslam bekçiliğine soyunanlara ve sizlere soruyorum şimdi, ölüye saygı inandığımız dinin (!) emri değil midir ? Lütfen bakınız ,biz bu güruhu Maraş'ta süngüleriyle bebek katledenlerden, Çorum'da kafa kesenlerden , biz bu güruhu insanların diri diri yakıldığı Sivas'tan biliyoruz.
Ve, bugün hep bir ağızdan yeniden soruyor ve sorguluyoruz : "Söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak?"