Osman Aydoğan


İnsan Yetiştirme Düzenimiz (3)


Hâlbuki olması gereken onara ederek, değer vererek, yücelterek eğitmektir. Biz ise diz çöktürmeye çalışıyoruz? İnsan yetiştirme düzenimiz eğitim adına insanlarımıza hükmetmeye çalışıyor. İnsanlara hükmetmeye kalktığınızda onları kaybedeceğinizi bilmedik. İrlandalı oyun yazarı, romancı ve şair Oscar Wilde´nin sözüydü: ??Otorite ve hiyerarşi insan doğasına aykırıdır. Nerede otorite var orada isyan vardır.´´ Zaten daha iyi yönetebilmek için uygulanan bölüp yönetme, başkaldırmaya izin vermeden baskı altına alma, zayıflatma ve geriletme yöntemine eğitim adını verdik. Başta da ifade etmiştim ya ´´güçlü toplumlar güçlü bireylerden oluşur´´ diye... Ezilen, eğilen, üzülen hatta örselenen zayıf insanlarla nasıl bir güçlü toplum olacağız ki? *** İtalyan bilim insanı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen ve düşünür Umberto Eco´ya atfen bir söz vardır; ?´Bütün kitaplar (Kutsal Kitapları kasteder) iman etmek için değil, anlamak ve araştırmak içindir.´´ Kutsak Kitabımız Kur´an´da yüce Allah der ki ?´Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur´an olarak indirdik.´´ (Yusuf Suresi 2´inci Ayet) Ama dinimizi bizden de çok iyi bildiklerini iddia eden günümüzün Maarif Nazırı okullardaki Kur´an eğitimi için diyorlar ki: ?´öğrencilerimiz Arapça okuyacaklar ancak anlamayacaklar´´!!!? *** Özet olarak eğitim insana analitik düşünce, soyut düşünce, özgüven, insan sevgisi, yaşama sevinci, özgürlük duygusu ve mutlu olmak ve mutlu kılmak isteği vermelidir. Fikir özgürlüğü, bilimsel özgürlük, eleştiri, özeleştiri olmadan bir toplum çağdaşlaşamaz, bir devlet yücelemez. Eğitim belleğe bilgi doldurmak değildir. Eğitim; irdeleme, sorgulama, analiz etme, çözümleme ile düşünme yeteneğinin ve kişiliğin geliştirilme sürecidir. Eğitim, hele hele günümüzde olduğu gibi ??talim?? hiç değildir. Böyle bir eğitimin sonunda da öğrenciye; ´´eleştirel düşünme´´, ´´işbirliği´´, ´´zihinsel çeviklik ve esneklik´´, ´´inisiyatif alma´´, ´´sözlü ve yazılı iletişim´´, ´´veri analizi´´ ve ´´hayal kurma´´ alanlarında küresel becer,iler kazandırılmalıdır. *** Bir yandan; "Bizde şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben açıkçası korkuyorum, ben her zaman cahil halkın ferasetine güveniyorum" diyen profesör olmuş, rektör yardımcısı olmuş sözde eğitimciler, diğer yandan "Eğitim seviyesi arttıkça bizim oy oranımız düşüyor. Bunu anketlerde doğruluyor" diyen nazırlar! Ne diyeyim, ne yazayım, insan yetiştirme düzenimiz kimlere emanet! Platon; ´´Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla affedebiliriz. Hayattaki gerçek trajedi yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır´´ derdi. Böylesine aydınlıktan korkan bir zihniyete emanet edilen bir eğitim sistemiyle vardığımız noktayı uluslararası bir ölçme ve değerlendirme projesi şu şeklide ortaya koyuyor: Açılımı ?Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı? olan PISA, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler hâlinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin matematik okuryazarlığı, fen bilimleri okuryazarlığı ve okuma becerileri konu alanlarının dışında, öğrencilerin motivasyonları, kendileri hakkındaki görüşleri, öğrenme biçimleri, okul ortamları ve aileleri ile ilgili veriler toplayan ve değerlendiren bir araştırma projesidir. Burada geçen ?okuryazarlık? kavramı, öğrencinin yazılı kaynakları bulma, kullanma, kabul etme ve değerlendirmesi olarak tanımlanmaktadır. PISA´nın 2015´te yapılan ortak sınav sonuçlarını içeren raporunda OECD üyesi 35 ülkenin de aralarında bulunduğu 72 ülkede uygulanan sınavlarda, Türk öğrenciler fen bilimlerinde 52., okuma becerilerinde 50., matematikte ise 49. sırada yer aldığı, Türkiye´nin, üç ders alanında da OECD ortalamasının bir hayli gerisinde kaldığı belirtildi. OECD´nin 35 ülkesi arasında ise 34. sıradayız. Bizden kötü tek bir ülke var; o da Meksika. Romanya, Arnavutluk ve Uruguay´ın bile gerisindeyiz. Rıfat Ilgaz söylerdi zaten: ?´Kötü öğretmen, kötü öğrenci, kötü veli yoktur. Kötü eğitim sistemi vardır.?´ Bu kötü eğitim sitemimizi düzeltmediğimiz takdirde sonumuz cehalettir, felakettir, karanlıktır? *** Yazının başlığı ??İnsan Yetiştirme Düzenimiz´´? Bu başlığı Türkiye´nin yetiştirdiği en iyi eğitim bilimcilerden olan değerli hocam merhum Prof. Dr. Yahya Kemal Kaya´nın yayınlanmış olan doktora tezinin ismiydi. Burada kendisini rahmetle anıyorum. Nur içinde yatsın.