Osman Aydoğan


İnsan Yetiştirme Düzenimiz


Kısaca adına ?´Eğitim Sistemimiz´´ dediğimiz ?´İnsan Yetiştirme Düzenimiz´´ işin bilimsel esası gözden kaçırılıp şimdi olduğu gibi geçmişte de siyasete ve ideolojik düşüncelere alet edilerek yıllardır yaz boz tahtasına çevrilmiştir. Daha ?´İnsan Yetiştirme Düzenimiz´´; ?´eğitim´´ nedir, ?´öğretim´´ nedir, ?´talim´´ nedir, aralarındaki fark nedir, nerede eğitim, öğretim yapılır, nerede talim yapılır ayırdında bile değildir. *** Eğitimde; bir akıl yürütme vardır, neden sonuç ilişkisi vardır, durmadan sorgulama vardır, araştırma vardır. Ama biz eğitim yapmadık; öğretim yaptık. Eğitilmiş zihnin, öğretim görmüş zihinden daha farklı olduğunu anlayamadık. Hep ?´nasıl´´ sorusuna cevap aradık, hiç ?´niçin´´ sorusuna yönelmedik. *** ?´Şüphe aklın yarısıdır´´ derler (Sokrat), eğitim işte bunu vermeliydi, veremedik. Eğitim almış insan; şüphe etmeli, soru sormalı, eleştirmeli, analiz etmeli, sorgulamalıdır. Ama biz her şeyi sorgulamadan ya kabul, ya da red ediyoruz. Göthe; ?´üç bin yıllık geçmişin hesabını yapmayan insan günü birlik yaşayan insandır´´ der. Sokrat´ın sözü idi; ?´sorgulanmamış hayat, yaşanmamış bir hayattır.´´ Bu sözleri haiç ama hiç anlamadık, anlayamadık. Jostein Gaarder´in çok güzel bir kitabı var; ?´Sofi´nin Dünyası´´ ?´Sen kimsin?´´ diye başlıyor ilk cümle. (Sofi, Sophia´da geliyor, Türkçesi ?´gerçek´´ demek) Felsefede sorular önemlidir, cevaplar değil... Gaarder kitabında sorgulama yapıyor, düşünmeyi, yaratıcılığı öğretiyor. Sorgulama beyin hücrelerini, zihni çalıştırıyor... Immanuel Kant´ın üç kitabının da adı ne ilginçtir; ?´Saf aklın eleştirisi´´, ?´Pratik aklın eleştirisi´´ ve ?´Yargı gücünün eleştirisi´´dir. Eleştiriden, analizden ve yorumdan yoksun bir eğitim eğitim değildir, anlamadık. Ama bizde eleştiri ?´övgü´´ ile ?´yergi´´ arasındadır. Eleştiri yok itaat vardır, sadakat vardır. Eleştiri için; bilgi gereklidir, anlama gereklidir, yorumlamak gereklidir, bilmedik, bilemedik? *** Eğitim felsefi olmalıdır, anlamadık... Felsefe; insan düşüncesini (tutuklu olan insan düşüncesini) özgürlüğe kavuşturmak içindir, bilmedik? Eğitimin amacı insanı düşündürmektir, kişinin analiz ve sorgulama kabiliyetini artırmaktır. Eğitimin işlevi nesilden nesile kültürün aktarılması da değildir. Eğitimde, kültürü analiz edecek, geliştirecek, yeni sentezlere ulaştıracak bireylerin yetiştirilmesi söz konusudur. *** Güçlü toplumlar güçlü bireylerden oluşur. İyi bir eğitim sistemi, bireyler arası farklılıkları korumalıdır. Oysaki bugünkü eğitim sistemimiz bireyleri birbirine benzetmektedir. Bireyler arası farklılıkları dikkate almayan bir eğitim sistemine sahip toplumun gelişme ve değişme imkânı oldukça sınırlıdır... Eğitimde herkesi bir kabul ediyoruz. Öğrenciyi şekil verilecek bir ?´balmumuma´´, ?´yontulmamış bir mermere´´ benzetiyoruz. Öğrencinin bir ?´özerkliği´´ olduğunu, bir ?´kişiliği´´ olduğunu unutuyoruz. Eğitim yapalım derken öğrencinin kişiliğini ve özerkliğini yontarak ona zarar veriyoruz. *** Antropologlar insanın evrim basamaklarında ellerin çok önemli olduğunu belirtiyorlar. Onlara göre; zekânın artması, büyük ölçüde serbest hale gelen ellerde yatan olağan üstü üretim potansiyeline cevap olarak ortaya çıkmıştır. Eller serbest hale gelince işlevi artmış ve bedenin özgürlüğüne paralel olarak beyni de özgür hale gelmiştir. Eğitim süreci bireyi hem fiziksel hem de zihinsel açıdan özgür bırakması gerekmektedir. Ama, bizim kültürümüze, yapılan eğitimimize bakalım; sadece düşüncemiz değil, bedenimiz de hapis, ellerimiz hapis, bacaklarımız hapis, rahat hareket ettiremeyiz, toplum olarak jimnastiği, halk oyunlarını, dansı bilmeyiz. Bedenimiz hapis, bedenimizi rahat hareket ettiremeyiz. Davranışlarında özgür olamayanlar düşüncelerinde de özgür olamazlar. *** Sokrat´ın sözüdür; ?´doğru bilgi, doğru eylemi gerçekleştirir.´´ Sokrat´ın amacı ders vermek değil, öğretmek değil, amacı; aynı konuyu paylaşan insanlarla konuşmaktır. Bu bizim aile yapımızda, eğitim sistemimizde, insan yetiştirme sistemimizde olmayan bir şeydir; konuşmak... Bizde dersler sadece anlatılır; konferans verir gibi... Aslında ?´Sofi´nin dünyası´´ hepimizin dünyasıdır. Sorgulanması gerekir. Ama anlamadık. *** N.H. Kleinbaum´un eseri; ?´Ölü Ozanlar Derneği´´ ince bir kitap.. Robin Williams başrolu oynamıştı aynı isimle filmi yapılırken... Eğitim, sanat ve sorgulama üzerine yazılmış bir kitap... Romanda öğretmen ?´her zaman eğitimin amacı özgür düşünebilmeyi aşılamaktır´´ der. Filmi daha etkileyici idi.. *** Bizde eğitim ´´talim´´ zihniyeti ile ele alınmıştır. Talim davranış değişikliği yapmaz. Talim edilmiş zihin özel bir beceriyi kazanmış zihindir. Talim ?´nasıl´´ sorusunu sorar; arabayı nasıl kullanabilirim, piyanoyu nasıl çalabilirim, dil´i nasıl öğrenebilirim. Malum askerlerin eğitimidir talim; ?´tüfek şu şekilde çatılacaktır!´´ Bunun alternatifi, sorgulaması, ?´niçin´´i, üzerinde düşünülmesi yoktur. Ama eğitim ?´niçin´´ sorusunu cevaplar. Eğitim talim etmek değildir, anlamadık, anlayamadık? *** Çocuğa terbiyeyi evde ailesi verir. Devlet terbiye vermez. Devlet terbiye vermeye kalkarsa bu eğitim olmaz, başka şey olur. Milli Eğitim Bakanlığında eğitim sistemimize yön veren kuruluşun adının da ?´Talim ve Terbiye Kurulu´´ olması ne ilginçtir.