Osman Aydoğan


İHTİYARLIK


Hitabeti ile ünlü Romalı bir devlet adamı vardır: Marcus Tullius Cicero. (MÖ 106- MÖ 43) (Cicero Klasik Latince´de "Kikero" şeklinde okunur.) Cicero´nun 1951 yılı Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları arasından yayınlanan bir kitabı var: ?İhtiyarlık? Eserin ayrıca; "Yaşlılık Üzerine", "Yaşlılığa Övgü" ve "Yaşlılık" gibi isimlerle çevirileri de mevcut. (Dostluk ve Yaşlılık, Arya Yayınları, 2011) ?´İhtiyarlık´´; Cicero´nun ´´yaşlılığa övgü´´ diyebileceğimiz bir eseridir. Eserde; tarihin en iyi komutanlarından biri olarak bilinen ünlü Kartaca komutanı Hannibal´a karşı Zama Muharebesi´ni kazanmış olan Scipio, Scipio´nun arkadaşı Romalı komutan ve devlet adamı Laelius ile bilge Cato´nun karşılıklı konuşmaları verilir. Eserde bilge Cato´ya, Scipio ile arkadaşı Laelius sorular sorar. Cicero eserinde de bu sorular üzerine yaşlılık konusundaki düşüncelerini Cato´ya söyletir; çünkü onun bilge ve tarihsel bir kişilik olması dolayısıyla önem ve ilgiyle dinleneceğini düşünür. Kitapta ihtiyarlığı korkulu yapan dört sebepten bahsedilir: Birincisi insanı işlerden uzaklaştırması, ikincisi güçten düşürmesi, üçüncüsü pek çok zevkten mahrum etmesi, dördüncüsü ölüme yakın oluşu... Cicero bu eserinde korkulu bu dört sebebi çürütecek şekilde der ki: ?İhtiyarlar gençlerin yaptığı işleri yapamazlar ama çok daha büyük, çok daha iyi işler görürler. Büyük işler kuvvet veya çeviklikle değil, düşünce, söz geçirme, ortaya doğru fikirler koyma ile başarılır. İhtiyarlar bu meziyetlerden mahrum olmak şöyle dursun, onları arttırmışlardır.? Cicero´ya göre İnsan yaşlandıkça aklı güçlenir. Cicero´ya göre yaşlılık; insanı güçsüzleştirmekten çok insandaki gücün odak noktasının değiştiğini gösterir. Cato´nun ağzından der ki Cicero, "doğallıkla, düşüncesizlik çiçeği burnundakilere, akıllılık da yaşını başını almış olanlara vergidir". ?´Kişiyi şekillendiren şey yaşlılık değildir, aksine yaşlılığı şekillendiren şey kişiliktir. Eğer yaşlımızın beyin fonksiyonlarında bir zayıflık söz konusuysa, bu sorunu yaşlılıkta değil, kamilen yaşlımızın karakterinde aramalıyız´´ der Cicero. Yaşlandıkça hafıza zayıflar derler. Cicero´nun savunması ise şöyle: ?İhtiyarların alacaklarını vereceklerini unuttuklarını hiç duymadım. Bir ihtiyarın hazinesini gömdüğü yeri unuttuğunu da.? Ölüm korkulacak bir şey değildir Cicero´ya göre. Doğal bir sondur. Cicero´ya göre ölümden sonra ya hiçbir şey yoktur ya da yeni bir sonsuz yaşam vardır. Eğer ölümden sonra hiçbir şey yoksa ölümün kötü olmasının da bir nedeni yoktur. Ama eğer ölümden sonra sonsuzluk var ise, o zaman da kötü değil de iyi bir şeydir. Umutsuzluğa gelince: ?´Ne kadar yaşlı olursa olsun bir yıl daha yaşayabileceğini düşünmeyen var mıdır?´´ İhtiyarların zamanla zevk aldıkları konuların azalmasına gelince: ´´Olup biteni arka sıradan seyretmenin de zevki vardır´´ der Cicero... Üstelik: ?Maddi zevk tabiatın insanlara verdiği en meşum beladır. Bu zevki elde etmek için doymak bilmez arzular itidalden uzak olarak alevlenir. Vatana ihanet etmeler, devleti yıkmalar, düşmanlara gizli görüşmeler hep ondan çıkar. Şehvetin göze aldırmadığı hiçbir cürüm, hiçbir kötü hareket yoktur. Kötülüğün ve düşüncesizliğin önderi, zevk isteğidir.´´ Özetle der ki Cicero; ?´Yaşlanmaktan korkmayın´´... ?´Keyfini sürmeye hazır olun...´´ Ama bu kitapta bir sözü var ki Cicero´nun tüm yaşlıların ve de tüm gençlerin üzerinde düşünmesi gerekir: ´´Bilmem ama, bana öyle geliyor ki, umumiyetle, bir insan her şeyden hevesini aldı mı, hayattan da aldı demektir. Çocukların kendilerine göre hevesleri vardır; gençler onların eksikliğini duyar mı? Yeni yetişmeye başlayanların da hevesleri vardır, orta yaş denilen çağda onlar artık aranır mı? Bu çağın da hevesleri vardır ve bunları ihtiyarlar aramaz. İhtiyarlıktaki hevesler en son heveslerdir. Öncekiler gibi onlar da gelir geçer ve o zaman hayata doymuş olmak ölüm vaktinin tam olduğunu gösterir.´´ Ve devam eder kitabında Cicero: ´´Bize verilen ömür ne kadar olursa olsun, memnun olmak lazım. Bir aktörün hoşa gitmesi için piyesin bitmesine hacet yoktur, oynadığı perdede beğenilmesi yeter; işte bilge bir insan da hayatın sonuna kadar yaşamak zorunda değil, çünkü bir ömür, kısa da olsa, iyi ve şerefli bir tarzda yaşamaya yetecek kadar uzundur.´´ Bir yerde de şunu söyler kitabında Cicero: ´´İnsan çok yaşayınca görmek istemediği birçok şeyi görür.´´ Ve sanırım kitabındaki şu son sözü de günümüz için söylemiş Cicero: ´´Şair Naevius´un Ludus´unda şöyle bir sual sorulur: ´Baksanıza, nasıl oldu da o koca devleti öyle yıkı verdiniz?´ Verilen türlü cevaplar arasında başlıcası şudur: ?Yeni yeni hatipler türemişti, kafasızdılar, cahildiler.´ ´´ Kitapta bir yerde bir şairin ağzından (Ennius) Cato´yu konuştururdu Cicero: "Şimdiye dek başınızda olan aklınız nereye gitti de çılgınlar gibi yolunuzu şaşırdınız?"