Bütün bir Ramazan boyunca neredeyse tüm televizyon kanallarından gürül gürül dini programlar izledik. Allah kabul etsin. Sanki... İslamiyet sadece ramazanda hatırlanması ve yaşanması gereken bir şeymiş gibi... Ramazan ayına girer girmez Televizyon kanalları akşam sabah birdenbire dini programlar yapmaya başladılar. Elleri yüzleri içli keteye benzer , hiç güneş görmemiş o ´mübarek´ hoca efendiler gece gündüz vaazler verdiler. Sanki ağızlarından bal akıyordu. Kipir kipir bir edayla ´bedava karpuz yercesine´ iştahlı,bilgili olduklarını ispatlarcasına ağdalı cümlelerle bir güzel dini öğütler veriyorlardı. Onları dinleyince bize bir şeyler oluyor içimiz rahatlıyor, ruhumuz dinginleşiyordu. Sanırsınız... Bu memleketin hiç bir sorunu yok, her yer güllük gülüstanlık(!). Çarşı pazarda yiyecek içecek gani , fiyatlar bedavadan ucuz.(!) Vatandaş bol bol gıdasını alıyor(!) Kıymanın kilosu 50 liraya falan dayanmamış... Bir kilo zeytin neredeyse asgari ücretlinin bir günlük yevmiyesine varmamış... Terör diye bir sorunumuz yok(!) Her gün şehit cenazeleri gelmiyor(!) Güvenlik ve asayiş berkemal(!) Son yıllarda kadın cinayetleri %1400 artmamış(!) Cezaevlerinde in cin top oynuyor, haksız hukuksuz yatan kimse yok(!) Emeklilerin asgari ücretlilerin bir eli yağda bir eli balda(!) Bu memlekette enflasyon diye bir şeyi kimse tanımıyor(!) Ovalarımız,dağlarımız yemyeşil sularımız gürül gürül ve berrak(!) Rant-mant bilmeyiz çok şükür(!) Herkesin evi barkı var kimse aç açık değil(!) Hülasa... Ekranda onlar konuşurken,bir taraftan da ekranda dağlarımızın ovalarımızın yemyeşil, sularımızın gürül gürül görüntüsü akarken dillerimiz lal oluyor gözlerimiz bakakalıyor. Kal geliyor bize. Orucumuzu açıp midemize bir şeyler indirince gerçek hayata dönüyoruz. Gerçek hayatın tüm acımasızlığı bedenimizi ve ruhumuzu sarmaya başlıyor. Ödenecek taksitlerden,ay sonunu nasıl denk getiririm hesaplarından tutun... Evdeki ,iş yerindeki sorunlara kadar bu ülkenin tüm sorunlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Takii bir sonraki iftar programına kadar. Buradan o muhterem hoca efendilere seslenmek istiyorum! Yahu siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? Bırakın bu polyanacılığı! Tabii... Bir Ramazan ayında 600 milyon lirayı alınca bende her şeyi toz pembe görürüm. Bu yaptığınız halkımıza gerçek dini anlatmak falan değil... Bu milleti uyuşturmaktır. Milletin yaşadıklarıyla dini hakikatler birbirinden ayrı değildir. Ben bu iftarlık meditasyonlara karşıyım. Gerçek meselelerimize parmak basan bu topluma lazım olan adalet,hukuk,demokrasi gibi değerlerin anlatıldığı dini programlar istiyorum. Hz.Ömerin adaletle,tasarrufla ilgili yaşadığı örnekleri bugün ki yaşananlarla kıyaslasanıza bizlere!.. Kadın hakları,işçi sorunları,gelir dağılımı dengesizliği,enflasyon,hayat pahalılığı gibi konulara dini açıdan değinsenize!.. Artık... ´´Sakız çiğneyince orucum bozulur mu?´´ teranelerinden bıktık! Saygılarımla.
