Osman Aydoğan


İçsel Huzur ve Mutluluk (2)


Ben sormuştum, sabaha kadar da anlatmıştı Şehriyar: "insanlar neden kötü alışkanlıkları daha kolay edindikleri halde, iyi alışkanlıkları daha zor edinirler ve neden iyi alışkanlıklarını uzun süre muhafaza edemezler?" diye sormuştum Şehriyar´a.. Soruma soru ile cevap vermişti Şehriyar: "Peki ben sana şöyle bir soru sorayım; eğer iyi tohumu güneşte bırakırsak ve kötü, çürümüş tohumu toprağa gömersek ne olur sence?" Ben de gayet doğal şu cevabı vermiştim: "İyi tohum kuruyacak güneşte, kötü tohum ise hastalıklı filizler verecek ve sağlıklı bir meyve oluşmayacak." Bu cevabı bekliyor olacakti ki Şehriyar hiç beklemeksizin şöyle devam etmişti sözlerine: "İnsanlar da bu şekilde davranır. İnsanlar iyilikleri ruhlarında saklayıp filizlerini büyütmektense açığa çıkarıp kayıp ediyorlar, diğer yandan da günahlarını ve kötü taraflarını başkalarından saklamak için en derinlerinde gizliyorlar. Onlar da orada büyüyüp insanı içinden, kalbinden yok ediyorlar." *** ?´Evrensel olmak nedir?´´ diye sormuştum Şehriyar´a... O da şöyle cevap vermişti: ?´Seninle temas kuran hiçbir şeyi ayırmamak, ona karşı koymamak, fakat hepsini anlamak ve sevmek evrenselce yaşamak demektir.´´ demişti. Sonra şöyle devam etmişti: ?´Gerçekten şunu söyleyebilmek; ben dünyayım, dünya bendir, ben dünyada evimdeyim, dünya benimdir. Her mevcut olan benim mevcudiyetim, her bilinç benim bilincim, her keder benim kederim, her sevinç benim sevincimdir diyebilmek ? bu evrensel hayattır. Bununla birlikte gerçek varlığımız evren ötesidir.´´ ?´Bu´´ dedim ?´Bu benim faal bir yaşam fikrinden büsbütün vazgeçmem gerektiği anlamına mı gelir?´´ diye sormuştum. Demişti ki Şehriyar: ?´Kesinlikle hayır. Evlenme olacaktır (o zaman henüz bekârdım), çocuklar olacaktır, bir aile geçindirmek için para kazanma olacaktır. Olayların doğal akışı içinde bütün bunlar olacaktır, çünkü kader gerçekleşmelidir; sen onların içinden dirençsiz geçeceksin, görevler geldikçe, onları ister küçük, ister büyük olsunlar, dikkatle ve tam olarak yapacaksın. Fakat genel tutum, sevecen bir bağımsızlık, muazzam bir iyi niyet, karşılık beklemeden sürekli bir veriş hali olacaktır. Evlilikte siz ne bir koca ne de bir karısınız, fakat ikisi arasındaki sevgisiniz. Siz her şeyi düzenli ve mutlu kılan berraklık ve iyiliksiniz. Farkına varırsın ki doğuştan meydana çıkan ve ölümle bitecek olan kişi geçici ve asılsız olandır. Çünkü gelip geçenin varlığı yoktur. O, görüntüsünü gerçeğe borçludur. Sen arzuların ve korkuların pençesindeki o duyusal, duygusal ve entelektüel kişi değilsin. Gerçek kendi benliğini bul. Ben neyim? Bu tüm felsefelerin ve psikolojinin temel sorusudur. Onda derinleş.´´ Anlamakta zorlanmıştım. Demiştim ki; ?´Benim acil gereksinimlerimin tamamen ötesinde bunlar. Ben ekmek istiyorum, siz mücevher veriyorsunuz. Onlar çok güzel kuşkusuz, fakat ben açım.´´ ?´Öyle değil´´ demişti Şehriyar.´´ Ve anlatmıştı yavaşça: ´´Ben sana tam da ihtiyacın olanı sunuyorum; uyanışı. Sen aç değilsin, ekmeğe de ihtiyacın yok. İhtiyacın; son vermek, terk etmek, yakalanmış olduğun engellerden sıyrılmaktır. İhtiyacın olduğuna inandıkların, ihtiyacın olanlar değildir. Gerçek ihtiyacını ben biliyorum, sen değil. Sen benim içimde bulunduğum hale dönmek istiyorsun, doğal haline. Düşünebileceğin başka herhangi bir şey bir illüzyon ve bir engeldir. Bana inan ki kendin olmaktan başka hiçbir şeye ihtiyacın yok. Sen bir şeye sahip olmakla değerini artıracağını hayal ediyorsun. Bu, altının kendisine bakır katılmasıyla daha iyi duruma geleceğini hayal etmesi gibi bir şey. Doğana yabancı olan her şeyin terk edilmesi ve reddedilmesi yeterlidir. Diğer her şey boştur.´´ ?´Bunun söylenilmesi yapılmasından daha kolay´´ dedim. ?´Zihin olmayınca sorun da olmaz´´ dedim. Demişti ki Şehriyar: ?´Zihnin orada olduğunu sana zihin söylüyor. Aldanma. Zihin hakkında bütün sonu gelmez tartışmaları üreten zihnin kendisidir, kendi korunması, devamı ve genişlemesi için. Seni zihnin ötesine götürecek olan, zihnin kıvrılıp bükülüşlerini ve çırpınışlarını dikkate almayı düpedüz reddetmektir. Varlığın ve yokluğun ötesinde hakiki olanın sonsuzluğu yatar.´´ Sonra yavaşça eklemişti; ?´Ruh kendisini iyileştirir, ona engel olan zihindir.´´