Osman Aydoğan


İçimden Geçenler (2)


?İlahi Komedya?, İtalyan şair Dante Alighieri´nin, bir vecd anında kendini antik çağda yaşamış olan meslektaşı Vergilius´un düşsel rehberliğinde Cehennem`de başlayan, arada kalmışlığın mekânı Araf`ta devam eden ve nihayet günahsızların huzur bulduğu Cennet`te son bulan düşsel yolculuğunu anlattığı bir eseriydi. Müzik ise, Yunanlıların muhayyilesine göre, insanlığa peri kızlarının armağanı olan bir sanattı. ?´Müzikteki 24 aralık, altının ?en saf´ olan 24 ayar hâlinden mülhemdir!´´ (mülhem: esinlenmiş) diye bir veciz söz vardı. İşte "Dante´nin Yolculuğu" da, bu "en saf"ın arayışıdır bir nevî... ?´Dante´nin Yolculuğu" hayatımızın merkeziydi, kendisiydi aslında? Ve hayat her şeyin, ama her şeyin ?´en saf´´ halini aramakla geçerdi, çorak vahalardaki kurumuş kör kuyularda su arar gibi debelenir dururdu insan ve insan ne kadar debelenirse debelensin hiçbir şeyin ?´en saf´´ hali bulunmazdı bir türlü? Ve hayat dediğimiz şey aslında çocukluktan sonra kalan bu sonu bitmez, umutsuz debelenmelerdi? Ve derdi zaten edebiyatçılar; ?´insan hayatı, çocukluktan verilmiş kocaman bir tavizdir.´´ *** Othello, William Shakespeare´in yazdığı trajedilerden biriydi... Ve oyunda geçen en önemli replik ise şuydu: ?´Beğendiğimiz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz!´´ Bu sözdeki trajediyi dünyada yaşamayan yok gibiydi... *** Yaşım ilerledikçe daha iyi düşünüyor ve inanıyorum ki düşünce ufku geniş olup felsefe, sosyoloji, hukuk, tarih eğitimi alanlar İslamı daha iyi özümsüyorlar, yüceltiyorlardı? İslam´a en büyük zararı da bu nitelikleri olmayanlar veriyordu. Yunus Emre Müslümanda bulunması gereken bazı nitelikleri, erdemleri şöyle ifade etmişti: Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil! Yetmişiki millet dahi, Elin, yüzün yumaz değil! Yol odur ki doğru vara, Göz odur ki Hakk´ı göre Er odur ki alçakta dura Yüksekten bakan göz değil! İnsan başkalarını hor görmeyecek, gönül kırmayacak, insan sevecek, alçakgönüllü, hoşgörülü davranacak, kibirli, yüksekten bakan olmayacak. İnsan, bilgisini çıkar amaçlı kullanmayacak, olduğundan fazla görünerek insanları kandırmayacak, gösterişçi değil, gerçekten bilgili olacak. Bu niteliklere sahip olanların ancak ibadet hakkı olurdu. Yunus Emre bir dizesi ile bu niteliği veciz şekilde ifade etmişti: Sen elifi bilmezsin bu nice okumaktır. *** Hermann Hesse´nin ?´Bozkırkurdu´´ isimli romanından birkaç cümle anımsıyorum. Bu sefer de bu cümleler takılıyor zihnime, bir yaz günü gece bana musallat olmuş uyutmayan sivrisinekler gibi: ?´Her zaman böyle oldu, her zaman da böyle olacak. Zaman ve dünya, para ve güç, küçük ve sığ insanların elinde bulunacak her zaman, asıl insanların elinde ise hiçbir şey. Yalnızca ölüm.´´ ?´Günümüzde yaşamak ve yaşamaktan zevk almak isteyen birinin senin gibi, benim gibi bir insan olmaması gerekiyor. Zırıltı yerine gerçek müzik, eğlence yerine kıvanç, para yerine ruh, gelişigüzel etkinlikler yerine gerçek iş, oyun yerine gerçek tutku arayan birine bu sevimli dünya yurt olamaz.´´