Osman Aydoğan


Hidâyet! -2-


Bir başka dosta yol uğrattı. Geniş bir çevresi, hatırı sayılır çalışmaları, emekleri vardı. Tecrübeliydi. Büyüktü. Saygındı. Saygınlık bekliyordu. Beklediği şeyler olmadığında köpürüyor, bir şekilde ortamı geriyor, etrafına çekilmezlik çemberi örüyordu. Hep yanlış yoldaydı insanlar. Oysa O doğrusunu öneriyor ama en yakınları bile takmıyordu. Sabırla dinledikten sonra derviş söze girdi: ´´Acaba hiçbir şey beklemeseniz insanlardan nasıl olur? Hatta saygı bile beklemeseniz! Nasılsa görmüş geçirmişsiniz. Bırakın anlamasınlar. Bırakın saymasınlar. Siz biliyorsunuz ya, yetmez mi?´´ ´´Yetmez!´´ dedi O Büyük, ´´Yetmez! Saygı olmadan edep olmaz, edep olmadan da mesafe alınmaz.´´ Derviş: ?İyi ama bakın bu durum sizi üzüyor farkında mısınız?..? ´´Ben onlara üzülüyorum, hakikati görmüyorlar diye´´, dedi öteki. Derviş biraz daha ileri giderek: ?Onların hakikati görmemesi mi, yoksa beklediğiniz saygıyı göstermemeleri mi sizi üzüyor?.. Bunu iyice düşündünüz mü?..? Ummadığı bir şey oldu. Epeydir görüştüğü o dost volkan gibi patladı: ´´Ukalalık istemez!... Sen giderken biz geliyorduk. Senin yaşın kadar benim rahle-i tedrisim var, anlıyor musun?..´´ Derviş usulca müsaade istedi? Bu dostunu da ilim ve emek kılıfı geçirilmiş beklenti cehennemi yakıyordu. Yanmasın isterdi ama O bunda ısrarlı ise ne yapabilirdi ki?.. *** Son olarak bir gençle çay içimi oturacaktı. Delikanlının sorunları vardı. Gençler nasihati ve tecrübeyi pek takmaz ama anlaşılmak da isterlerdi. Genç, hayal ve ideallerden bir dünya kurmuştu kendine. Öylesine uçuk, öylesine gerçek dışı idi ki hayalleri; günün birinde yıkılacak, yıkıldığında da acı çekecekti. Onu da sabırla dinledi derviş. Her derdine hak verdi. Kendisine sıra gelince cümleleri özenle seçerek söze girdi: ´´Gençsin, idealistsin, haklısın ama Allah sisteminde uçuk hayallere ve ideallere yer yok. Sistem işliyor. Sistemin kurallarına uyar ve mekanizmayı kavrarsan acı çekmez, hedeflerine de bir bir varırsın Allah´ın izni ile?´´ Daha sözünü bitirmemişti ki genç patladı: ´´Bana o kavramlarla ve öyle yazıp konuşanların ağzı ile anlatma! Sevmiyorum!.. Sistemmiş, mekanizma imiş, sünnetullahmış açmaz beni!..´´