Şaban Külhancıoğlu


HEDİYELİK SEVGİLİ

14 Şubat sevgililer günü... O gün yine çarşı pazar canlanacak alışverişler artacak


14 Şubat sevgililer günü... O gün yine çarşı pazar canlanacak alışverişler artacak. Kimi eşine,kimi sevgilisine hediye almak için koşuşturacak. Dünyada bilmem ama ülkemizde '14 Şubat'ın kapitalizmin bir kurmacası olduğu bu sayede tüketimin ve piyasanın ateşinin harlandığı fikri söylenegelir. Bu fikri benim gibi hayatta hiç sevgilisi olmamış olanların kıskançlıklarından ileri sürdüğü de düşünülebilir. Evet... Hayatta bu yaşıma kadar hiç sevgilim olmadı. 14 Şubat Sevgililer Günü içim biraz burulur. Buna rağmen gerçek sevenleri gördüğümde mutlu olurum. Bir parkta iki sevgilinin sevgi dolu bakışları, tatlı sohbetleri ve birbirine muhabbetle dokunuşlarını gıpta ile izlerim. Hiç değilse kavga etmelerinden evladır. Bu güne özel eleştirilerim de yok değil tabiki. Yaşananları gördüğümde 14 Şubat'ın Kapitalizmin kurmacası olduğu fikrine kısmende olsa bende katılıyorum. Günümüzde bu işin tamamen sembolik bir hal almaya başladığını ne yazık ki üzülerek görüyorum. O günde alınan hediyeler... ''Canım cicim aşkım'' sözleri... Hepsi iyi güzel de... Türkiyede evlenen çiftlerin % 62 si tekrar boşanıyor. Hemde ne boşan ma!.. Kadın cinayetleri %1400 arttı son on yılda. Peki bu nasıl oluyor? Demek ki... Sevgili gibi poz verenlerin gerçek sevgiyi ve sevgili kavramını ruhlarında hissetmediklerini düşünüyorum. Bana göre... Sevgi ve sevgili başka bir şey.. Mesela... Onu ilk gördüğünde kurşun yemiş gibi olacaksın. İçin bir hoş olacak, utancından yüzüne bile bakamayacaksın. Elin yüzün kızaracak.. Kalbin yerinden çıkacak az daha. Bir daha görmek için can atacaksın. Yağmur çamur, kaza bela demeden... Yemeden içmeden kesilecek ondan başka bir şey düşünmeyeceksin. İcabında gizli gizli mektup, pardon telefonda saatlerce konuşacaksın. Uykusuz kalma pahasına... Ne giyeceğini şaşıracak karar veremeyeceksin saatlerce. Saçına başına dikkat edeceksin artık. Şiirler yazacak,şarkılar söyleceksin kendi kendine. Sinemaya gidecek karanlıkta elini tutacaksın korkarak. Yüzüne bile bakamayacaksın ancak. Zafer kazanmış komutan gibi sevineceksin. Yağan yağmura kara aldırmadan yürüyecek,saatlerce sohbet edeceksin sıkılmadan... El ele,diz dize... İçin içine sığmayacak. Parklar buluşma yeriniz olacak. Tanıdık biri görür diye korkacaksın. Hayat bir başka görünecek gözüne. Hiç bir şey senin için önemli olmayacak o olmadan. O olmazsa hayat olmaz sanacaksın. Aklın başından gidecek deli sanacaklar seni. Anan,baban ''bu oğlana-kıza bir haller oldu''diyecekler. Velhasıl kara sevdaya tutulacaksın arkadaş. Ne hediyesi, kitap arasında bir kuru gül sana yetecek. İşte... Bunlar yaşanmadan kime sevgili denir bilmem ki? Şimdi yaşananların bunlara uymadığını düşünüyorum. Ortalık ''aşkım, canım, cicikom'' seslerinden geçilmiyor ama.. Sevgililer günü'nü hak edecek kutsallıkta sevgililer yok.. Hiç sevgilisi olmamış biri olarak tavsiye odur ki.. Gerçek sevgiyi hak edenlerden olun. 'Hediyelik sevgili' olmayın! Saygılarımla