Osman Aydoğan


Hazin bir kral hikâyesi: II. Ludwig (4)


Linderhof Şatosu rokoko stilinde, Neuschwanstein Şatosu ortaçağ stilinde yapılırken Herrenchimsee Şatosu ise Versailles´dan etkilenilerek yapılmıştır. II. Ludwig bu şatolardan sadece Linderhof Şatosunu hayatta iken tamamlayabilir. Bu şatolar içinde Neuschwanstein Şatosunun ayrı bir yeri ve özelliği vardır. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını Swangau´nun gölleri, dağları ve ormanları arasında yalnız geçiren, siyasetten, devlet işlerinden sıkılan, insanlardan izole yaşamayı tercih eden utangaç kişilikli II. Ludwig bu karakter özelliklerini Neuschwanstein Şatosu´na da yansıtır. Bu şato ile II. Ludwig´in kişiliği, ruhu ve hayali birleşir. Neuschwanstein Şatosu 5935 m2´lik bir alana yayılmış, ana kulesi 79,16 metre yüksekliğinde ve uzunluğu 130 metredir. Yapımında 465 ton Salzburg mermeri, 400 000 tuğla ve 2050 metre küp ahşap malzeme kullanılır. Dini inancına kuvvetle bağlı olan II. Ludwig´in karyolasının çatısı, Notre-Dame kilisesini andıran gotik bir kilise maketi olarak tasarlanmıştır ki sadece buradaki ahşap işçiliğinin yapımı dört yıl sürer. Tüm sarayda yaklaşık olarak bir milyon adet kraliyet sembolü kuğu figürleri kullanılır. Şatonun salonları altın, emaye ve binlerce ışıkla parıldayan mozaiklerle bezelidir. Ağırlığı bir tonu bulan dore pirinçten yapılmış devasa şamdanların sadece bir tanesinde 600 mum yakılmaktadır. Büyük Salonun duvar resimlerinin ?´Kuğuların Şövalyesi ?´ olarak bilinen Lohengrin efsanesine adanmış olması da bu efsanenin genç kralı etkilediğini ve ona ilham verdiğini göstermektedir. Ayrıca şatonun çoğu odası Wagner´in operalarının kimi sahneleri ile donanmıştır. Mimar Riedel ve Dollmen tarafından 1869 yılında başlanan şatonun yapımı, kralın öldüğü sene olan 1886?da biter. Kral, şatonun yapımının sürdüğü yıllarda bulunduğu tepenin zirvesinden karşı yamacı birleştiren, şatonun yapımından önce babası II. Maximillian tarafından doğa yürüyüşleri için kullanılmak üzere yapılmış olan ?´Marienbrücke´´ köprüsünden hayalinin gerçeğe dönüşümünü sabırla izler.