Osman Aydoğan


Hasta Siempre


?´Hasta Siempre´´ okunuşu "asta siempre", anlamı; "sonsuza dek". Che Guevara´nın anısına yazılmış bir ağıttır. Küba´nın ?´Guantanamera´´ ve ?´Chan Chan´´ ile birlikte en tanınmış şarkılarındandır. Sözleri Kübalı şarkıcı, gitarist, ozan ve besteci Carlos Puebla´ya, bestesi ise Şilili şarkıcı ve müzisyen Victor Jara´ya aittir. Victor Jara, muhtemel ki bu eserini vıcık vıcık ortamlarda şarkının anlamını bilmeyenler tarafından dans edilsin diye bestelememiştir!. Şarkının ortaya çıkış süreci ise şu şekildedir: Che Guevara devrimden sonra Küba´da bir müddet bakanlık yapar. Ancak bürokrasiden çabuk sıkılır. Ayrılır bakanlıktan ve komünist devrimleri sağlamak için önce Kongo sonra Bolivya´ya gider. Bir başka ihtimal de Fidel Castro ile olan fikir ayrılığıdır. (Castro Sovyetlerle yakınken, ülkenin iki numarası Che ise Sovyetlerden haz etmeyip Çin´deki komünizme yakın durur.) Che, Fidel Castro´ya bir veda mektubu yazar. Bu mektupta parti başkanlığından, bakanlıktan, ordudan ve hatta Küba vatandaşlığından ayrıldığını yazmaktadır. Fidel´in şahsına yazılmış bu mektup ulusal radyodan okunarak halka duyurulur. Küba´da pek sevilen Che´nin vedası halkı oldukça üzer. (Bir rivayet aslında Che´nin bu mektubun kendi ölümünden sonra halka açıklanmasını istediğidir.) Che mektubu ?hasta la victoria, siempre? (zafere kadar, daima) sözleriyle bitirmektedir. Kübalı şarkıcı, gitarist, ozan ve besteci Carlos Puebla işte bu sözlerden etkilenerek ve esinlenerek bildiğimiz şarkıyı yazar. Şarkının ilk kaydı her ne kadar 1965 yılındaysa da iki yıl sonra 1967´de Che´nin Bolivya´da yakalanıp öldürülmesinden sonra çok daha popüler olmuştur. Şarkı günümüze kadar 200 civarında şarkıcı veya grup tarafından yorumlanmıştır. Bunları arasında en güzeli bu ağıtın söz yazarı Carlos Puebla´ya aittir. Marş gibi bir parça olmasına rağmen usul usul söyleyerek Puebla şarkıya sakinlik katar. Güzel olan diğerleri Compay Segundo, Maria Farantouri, Violeta Parra, Silvio Rodriguez, Joan Baez, İnes Rivero, Pierre Barouh, Jan Garbarek ve Maria Carta´nın yorumlarıdır. Alman sanatçı Wolf Biermann´ın yorumu da dinlenilmeye değerdir. İran´lı müzisyen Mohsen Namjoo (Muhsin Namcu) da yorumlamıştır. Türk sanatçı Ahmet Koç´un bağlama yorumu da dinlemeye değerdir. Bunların dışında hepimizin bildiği Fransız sanatçı Nathalie Cardone popüler yorumu diğer isimlerini verdiğim yorumların yanında yavan kalır ama klipindeki görüntüler (Che´nin cansız bedeni, Natalie Cardone´nin Kalaşnikof taşıması) ilginç gelse de Nathalie Cardone´nun bu yorumu bir devrime yakılan ağıtın popüler kültüre nasıl malzeme olduğu ve sömürüldüğü konusunda ilginç bir örnektir. Bu örnek tek de değildir. Günümüzde devrim şarkıları ve devrim simgeleri popüler kültür tarafından sıkça da kullanılmaktadır. Daha yakın bir zamanda bir Netflix dizisi olan İspanyol yapımı ´´La Casa de Papel´´ dizisinde de İtalyan devrimci şarkısı ??Ciao Bella´´nın sıkça çaldığını, soyguncuların Guantanamo esirlerinin kiyafetleriyle benzer olduğunu, askerlerinin Anonymous ve Salvador Dali´nin yüz ifadesini, kıyafetlerinin renginin de Kızıl Ordu´yu çağrıştırdığını anlatmıştım...