Şaban Külhancıoğlu


HA 2017 HA 2018


Aslında... Yeni yılın yeni bir rakama evrilmesi insanların ve ülkelerin kaderini etkilemeye yetmiyor. Yeni yıla 2017 veya 2018 demekle pek de bir şey fark etmiyor. İsterseniz 2019 deyiverin veya 2071.. Önemli olan nicelik değil nitelik.. İnsanlık tarihinin yazıldığı 5000 yıldır düzen pek değişmiyor. İnsanlık tarihi ezenle ezilen, sömürenle sömürülen,güçlü ile güçsüz,haklı ile haksız arasında bir çatışma içinde geçiyor. Feodal dönemde toprak ağaları olmuş topraksız köylüleri sömüren, sanayi devrimiyle beraber sermaye sahibi olmuş bu kez emeği sömüren. Günümüz çağına ne derseniz deyin... İster bilgi çağı, ister iletişim çağı;günümüzde de değişen pek bir şey yok. Yedi milyarlık dünyayı bir elin parmakları kadar olan emperyalist ülkeler, neredeyse dünyanın tamamını kan gölüne çevirmeye yetiyorlar. Dünyanın büyük çoğunluğu açlık, kuraklık, yoksulluk, savaş, şiddet, hukuksuzluk, adaletsizlik içinde kıvranıyor. Bu zalimler, mazlum milletleri istedikleri şekilde manipüle edebiliyor, istediklerini pek rahat yapabiliyorlar. Son iki yüz yıldır da demokrasi maskesi altında yapıyorlar bütün bunları. Ne yazık ki... Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerin yönetimleri de büyük güçlerin bu sömürüsüne çanak tutmaya devam ediyorlar. Kendi halklarıyla bütünleşip dünyadaki bu vahşi sömürüye karşı duracaklarına... Bilakis... Bu çarkın dümenine su taşımaktalar. Dünyanın içinde bulunduğu durum böyle olunca, bizde bunun dışında kalamıyoruz tabiki. Maalesef ki... Emperyalizme Kurtuluş savaşında gösterebildiğimiz mücadelemizi daha sonra devam ettiremedik. Şimdi bu kurtuluş mücadelesinin tarihi ve siyasi mülahazasına girmeyeceğim. Fakat günümüze baktığımızda... Adına 2018 dediğimiz güya 21.asrın başlarında ülkemiz hala demokraside 167 ülke arasında 97.sırada. Hukukta 102 ülke arasında 80.sırada. Basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 155.sırada. 80 Milyonluk ülkede 30 milyon kişi açlık sınırının altında bir gelire sahip. 80 Milyonluk ülkenin %12 si işsiz. 7 milyon konut açığı var. 230 bin tutuklu ve hükümlüsüyle, iç ve dış terör tehdidiyle, % 1400 artan kadın cinayetleriyle cari ve bütçe açığı olan ekonomisiyle durum pek parlak gözükmüyor. Bu olumsuz rakamları çoğaltmamız mümkün. Sonuç olarak; yılları belirleyen tarihlerin değişmesinin bir anlamı yok bana göre. Ülkemizi müreffeh, insanlarımızı mutlu ve huzurlu yapacak olayların değişmesi gerekiyor. Kişisel olarak da hayatımıza kattığımız değerlerin... Bireysel olarak geçen yıl yaşadıklarımızı bu yıl tekrar etmenin yaşanan yılın yeni veya eski olarak addedilmesi sonucu değiştirmiyor. Yoksa,ha 2017 olmuş,ha 2018 veya 2071..... Bunu hiç bir önemi yok! Sadece rakamlar sembolik olarak yer değiştiriyor. Neyse... Gene de yılın bu ilk günlerinde sizleri karamsarlığa sevketmiş olmayayım. Yeni rakamların mazlum ülkelere ve ülkemize tüm güzelliklerin gelmesine vesile olmasını diliyorum. Saygılarımla...