GÖKSEL YILMAZ


GÜNDEMİMİZ? İSTİKLAL MARŞIMIZ ?


Bu hafta ülke gündemimiz o kadaaaar dolu ki hangisinden başlasam bilemedim. Mesela hükümetin gündemi mi? Cumhurbaşkanımızın yarattığı ülke gündemi mi?. Muhalefetin boykot gündemi mi? Meclisin apar topar yangından mal kaçırır gibi çıkardığı yasaaa torbaa gündemi mi? Birbiri ardından elim sende misali demeçler veren sözüm ona yarım hocalar gündemi mi.. Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi gündemi mi? Sınır ötesi operasyon gündemi mi?. Bitip tükenmek bilmeyen Fetöcü gündemi mi?. Aşsızlık işsizlik eğitimsizlik gündemi mi? İnsani yaşama gündemi mi.. HANGİSİ ???? Vatandaş olarak henüz kendi kişisel sorunlarımızı saymıyoruz? Kurulan binalar, kurulan sistemler , kurulan hükümetler verilen demeçler bize hizmet etmiyorsa neden varlar.. Sağlığımızı yakından ilgilendiren Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi? Kime kimlere satılacak bu fabrikalar.. Yerli ve milli sektör mü alacak.. Yoksa yabancı kaynaklı Troller mi ? İşçilere ne olacak? Buralar kapanırsa Üreten ne yapacak. Tüketen ne yiyecek??? Şeker pancarından şeker üretilmesi ya da bunlara getirilecek kotalarla tüketici nelere maruz kalacak? Verilen demeçlerde ürün üzerine yazılacak; şu kadar nişasta bazlı şeker kullanılmıştır ibaresi bizi koruyabilecek mi? Etiketsiz ürünlerde gıda güvenliği nasıl sağlanacak.. Diğer gelişmiş ülkelerin vatandaşları nişasta bazlı şekeri vatandaşlarına reva görmüyorsa bizdeki bu ısrar niye ? Bizim gıda güvenliğini sağlayan bilim insanlarımız neden sessiz.. Kemik tozuyla peynir yapılıyor, talaşla baharat yapılıyor.. Müslüman ülkemize 500 ton domuz eti giriyor. At eti eşek eti yediriliyor.. Nişasta bazlı şekerle tatlılar, pastalar yapılıyor. Halkımızın çoğunluğunun sağlığı iyi değil. Hastaneler dolup taşıyor. Bazı kararlar alınırken çözümler aranırken kısa vadeli düşünülmemeli. Ekonomik olarak sosyal olarak ne kadar gerçekçi ne kadar insani değerlendirilmeli. Ne kadar kontrol altına alabiliriz üreticileri. Kotalara ne kadar direnebiliriz. Çiftçinin binbir emek ürettiği ürünü zararla sonuçlandırması. Mazotun gübrenin maliyetlerin yükselmesine daha ne kadar dayanacak. Bana göre devlet üretim seferberliği başlatmalı. Üreticide buna hilesiz hurdasız dört elle sarılmalı. Tarım alanlarından zeytinliklerden elini çekmeli. Fransa´da yasalar miras kalan üzüm bağlarına bile müdahale ediyor. Neden .. Üretim aksamasın. Belli bir metrekarenin altına düşürmüyor.. Bizde ise kaç yıllık zeytinlikler talan ediliyor.. Köylümüzün öngörüsüne , hassasiyetlerine doğru yaklaşmalıyız. Yapılacak hiçbir işe oldu bitti ile yaklaşmamalı kalıcı çözümler üretmeliyiz.. Seygiyle kalın?.