GÖKSEL YILMAZ


GÖZYAŞLARI DİNSİN ARTIK...


Her sene tekrarladığımız yeni yıl mesajlarını bu senede tekrarlamak mecburiyetindeyiz. Her yılbaşı girerken ağzımıza doladığımız ?Yeni yılda savaşların olmadığı, zulümlerin bittiği, akan göz yaşının son bulduğu, barış ve huzur içerisinde bir yıl temenni ediyoruz? şeklindeki paylaşımlar yıl sonu yaklaşıp geçmişe baktığımızda hiçde kabul edilmemiş olduğunu görüyoruz. Hatta şiddet ve zulmün giderek arttığına tanıklık ediyoruz. Ama, bu istek ve temennileri yeniden tekrarlamak mecburiyetindeyiz. Çünkü insan olan, biraz vicdanı olan her birey, her siyasetçi bu zulümlerin sona ermesi için, akan kanın son bulması için birşeyler yapmak zorundadır. Bizler vatandaşlar olarak ancak dua ve temennide bulunabiliyoruz. Ama siyasetçiler, sivil toplum örgütleri, arkalarında geniş kitleler bulunan ve ülke ve dünya siyasetine yön verenlerin daha fazlasını yapmaları gerekiyor. Peki yapıyorlar mı? Asla... Asla... Asla... Kiminin işine gelmiyor, kimisi korkuyor, kimisi menfaatini savaş ve kanda buluyor, kimisi cesaret edemiyor, (bana dokunmayan yılan bin yaşasın) misali, kimisi ikili ilişkilerini bozmak istemiyor. Kimisi bu zulümlerden hoşnut oluyor. Bu listeyi uzattıkça uzatabiliriz. Ama aynı soruyu her milletten olan vatandaşlara ayrı ayrı soracak olursak, hepside bu durumdan rahatsız olduklarını dile getirirler (Kandan zevk alanlar) hariç. Bir gün bu zulümlerin biteceğine, mazlumların artık ezilmeyeceğine, güçlü olanın haklı olmadığı bir dünya düzenine kavuşacağımıza yürekten inanıyorum. Ama O gün bugün mü? Yeni yılınız kutlu olsun...