Osman Aydoğan


Gönüldendir şikâyet kimseden feryâdımız yoktur (3)


Belâ dildendir ol dildâr elinden dâdımız yoktur Gönüldendir şikâyet kimseden feryâdımız yoktur Niçün aşk ehlini yâd etmez ol la´l-i Mesîh-âsâ Bilir hod âlem-i ervâha nisbet yâdımız yoktur Harâbât ehline rûz-ı hesâbı anma ey zâhid Bizim hergiz bu varlık defterinde adımız yoktur Doğup kumru-sıfat biz anadan tavk-ı mahabbetle Esîr-i kayd-ı derd ü mihnetiz âzâdımız yoktur Mukarrer şâir-i şîrîn-zebânız Nev´iyâ ancak Bu devr içinde bir şöhret verir Ferhâdımız yoktur. Şimdi bu kadar güzel bir gazeli böyle bırakıp günümüz Türkçesiyle açıklamasını da yapmasam olmazdı! İsterseniz Dîvâne Mehmed Çelebi´nin gazelinden beyit beyit gidelim: (Prof. Dr. M.A. Yekta Saraç´ın açıklamasıyla) Belâ dildendir ol dildâr elinden dâdımız yoktur Gönüldendir şikâyet kimseden feryâdımız yoktur Belâmın, sıkıntımın sebebi benim gönlümdür; yoksa o sevgiliden şikâyetimiz yoktur. Bizim şi¬kâyetimiz gönüldendir, kimseden şikâyetimiz yoktur. Niçün aşk ehlini yâd etmez ol la´l-i Mesîh-âsâ Bilir hod âlem-i ervâha nisbet yâdımız yoktur O İsa gibi dudakları olan sevgili, ölüler âlemindeki ruhlardan daha da ölü olduğumuzu bilir de âşıkları niye hatırlamaz? (Hz. İsa, edebiyatımızda sık sık ölülere hayat verme mucizesiyle geçer. Burada da sevgili Hz. İsa´ya benzetil¬mekte, ölü hükmündeki âşığa öpüşüyle can vermesi isten¬mektedir.) Harâbât ehline rûz-ı hesâbı anma ey zâhid Bizim hergiz bu varlık defterinde adımız yoktur Meyhanede oturup kalkanlara (İlâhi aşk sahiple¬rine) kıyametteki hesap gününü açma ey zahid! Bizim asla bu varlık defterinde adımız geçmez (bundan dolayı bizim için hesap yoktur). Doğup kumru-sıfat biz anadan tavk-ı mahabbetle Esîr-i kayd-ı derd ü mihnetiz âzâdımız yoktur Biz kumru kuşu gibi anamızdan aşk halkasıyla doğmuşuz. Bunun için dert ve üzüntü bağının tutsağı ol¬muşuz, artık hürriyetimize kavuşma umudu kalmamıştır. Mukarrer şâir-i şîrîn-zebânız Nev´iyâ ancak Bu devr içinde bir şöhret verir Ferhâdımız yoktur. Ey Nev´î! Şüphesiz biz tatlı dilli bir şairiz. Faka bu devirde bizi üne kavuşturacak Ferhadımız yoktur. (İlk mısrada geçen ?´şirin´´ kelimesi tatlı anlamına gelmekle birlikte ikinci mısradaki Ferhâd ismiyle birlikte Ferhâd´ın sevgilisi Şirin´i de çağrıştırmaktadır. Şair Şirin´i tanıtanın aslında Ferhâd olduğunu söylemektedir.) Bu gazel kime ait olursa olsun, kim yazarsa yazsın, ilkyazımda da dediğim gibi benim demek istediğim o ki; ?´belâ dildendir ol dildâr elinden dâdımız yoktur, gönüldendir şikâyet kimseden feryâdımız yoktur.´´ Ancak bilin istedim ki ?´bu devr içinde bir şöhret verir Ferhâdımız ?da- yoktur.´´