Osman Aydoğan


Gladyatör (2)


Maximus daha sonra esir olarak Proksimo´nun eline düşer. Girişte anlattığım gladyatör dövüşlerine başlar. Proksimo, eski bir gladyatör olduğundan Maximus´a kendini seyirciye sevdirmesi yönünde taktikler verse de Maximus bunu kendi gibi davranarak fazlasıyla becerir. Zaten çok iyi bir general, hem bireysel savaşta hem takımını yönlendirmede çok iyi olduğu ve adaletsiz savaşları bile kazandığı için kısa sürede seyircinin gözdesi olur... Maximus arenalarda geçen yılları boyunca çok önemli bir gerçeği öğrenmiştir. İmparatorun gücü ne kadar fazla olursa olsun halkın iradesi ondan çok daha güçlüdür ve intikamını alabilmenin tek yolu imparatorluğunun en büyük kahramanı olabilmekten geçmektedir. Filmde bir sahnede Maximus ve eski askerlerinden Quintus ile konuşma fırsatı yakalar. Quintus yaptığı yanlışların, ihanetinin farkındadır ama yine de "ben askerim, itaat ederim" diyerek vicdanını rahatlatmaya çalışır. Maximus ise şöyle cevap verir: "Herkes doğasında ne varsa ona uygun davranır!" Filmdeki şu deyişler unutulmaz: "Nerede olacağınızı hayal ederseniz orada olursunuz." ´´Kardeşlerim bu hayatta yaptıklarımız sonsuzlukta yankılanır.´´ "Asker olmanın en büyük avantajı düşmanınızı karşınızda görüyor olmanızdır." Maximus arenada son dövüş öncesi şöyle haykırır: ´´Benim adım Maximus Decimus Meridius. Kuzey orduları kumandanı, Felix lejyonunun generali ve gerçek imparator Marcus Aurelius´un sadık hizmetkârı... Ayrıca evladı katledilmiş bir baba, karısı katledilmiş bir kocayım. Ve intikamımı er ya da geç alacağım. Ya bu dünyada ya ötekinde.´´ (My name is Maximus Decimus Meridius, commander of the armies of the North, General of the Felix Legions, loyal servant to the true emperor, Marcus Aurelius. Father to a murdered son, husband to a murdered wife. And i will take my vengeance in this life or the next!!!) İşte o zaman Commodus locasında tir tir titrer? Lucilla (Marcus Aurelius´un kızı) kurtarıcısı gelmiş gibi bir nasıl yerinden doğrulur? Maximus´un sesinde ise tek bir şüphe yoktur, intikamını alacağına emindir. Son döğüşten önce Commodus arenaya çıkmadan Maximus´u yaralar ve askerlerine yarası gözükmeyecek şekilde sarmalarını emreder. Maximus arenaya çıktığında aşırı kan kaybından ötürü zihni bulanık haldedir... Ama Maximus, Commodus ile dövüşte yine de intikam duygusu ve ailesine kavuşmanın (öte dünyada) özlemi ile ayakta kalır. Sonuçta Maximus, Commodus´un onca hilesine rağmen dövüşte Commodus´u öldürür ve intikamını alır? Arenayı ölüm sessizliği kaplar. Maximus´un bilinci kan kaybından dolayı artık iyice bulanıklaşmıştır. Maximus hayalinde evinin bahçesinin tahta kapısını elleriyle yavaşça açar... Quintus´un seslenişini güç bela ayırt eder... Ve şu efsane sözü söyler: ´´Quintus! Özgür adamlarım. Senatör Gracchus Roma´yı (cumhuriyeti, demokrasiyi) yeniden kursun.. Roma´da bir rüya vardı... O rüya gerçekleşecek! Bunlar Marcus Aurelius´un istekleridir." (Quintus! free my men. Senator Gracchus is to be reinstated. There was a dream that was Rome... It shall be realized... These are the wishes of Marcus Aurelius.) Filmin sonunda Maximus´un naaşı askerler tarafından omuzlarda taşınırken; Commodus´un cesedi arenada bırakılır... Maximus hem ailesinin hem de Marcus Aurelius´un intikamını almıştır. Maximus bulanık zihninde buğday tarlalarının arasından evine dönmektedir. Elleri buğday başaklarındadır... Oğlu ona koşar, karısı uzaktan onun gelişini seyreder... Filmi izlerseniz bu sahnede sessizce ağlarsınız... İşte filmde bu sahnede film müziği devreye girer? Aslında sizi ağlatan da bu derin hüznü yansıtan bu film müziğidir. Filmin bu final sahnesinde izleyicileri ağlatan ?´now we are free´´ isimli müziğin yapımcısı çağımızın Beethoven´i olarak bilinen Alman müzisyen Hans Zimmer ve Avustralyalı müzisyen Lisa Gerrard´dır. ?´Now we are free´´ aslında filmin başından itibaren ince ince çalar ancak hüznünü siz son sahnede fark edersiniz... Ne zaman bir başak tarlası görsem ellerimi başakların üzerinde gezdirerek bu filmi ve bu müziği hatırlarım... İçime sonsuz bir hüzün çöker? Gladyatör filmi insana insan olmanın temel duyguları olan ?´şeref´´ ve ?´onur´´ duygularını hatırlatan ve ailenin kutsallığını ve kimsenin kulu kölesi olmadan da yaşamanın nasıl yüksek bir meziyet olduğunu gösteren müthiş bir filmdir... Gelmiş geçmiş, görüp görebileceğiniz en iyi filmlerden birisidir Gladyatör? ´´Ey özgürlük! Ey yüce özgür ruh! Özgür kal benimle yürü! Altın gibi tarlaların arasında.´´ (*) Ve ve ve bir de filmden günümüze dair dersler çıkarın!...