AHMET MURAT


Gidenlerin ardından?


Doğumu beklemek, umut etmek nasıl güzel duygudur. Anne olmak baba olmak, kendi içinde filizlenen- büyüyen-gelişen cana, bağıra çağıra geldiği dünyada yoldaş olmak. Bütün ailenin el pençe divan durduğu, sımsıkı küçücük yumuk elleriyle tutunup yaşamı zorlamasına şahit olmak. Sürekli bedenen ve ruhen çoğaldığını ,zenginleşip kök saldığını hissetmek. Sadece insanlığa özgüde değil.. Dikmenin fidana, ağaca, ulu bir çınara dönüşmesi. Boy vermesi kol vermesi kök vermesi. Yaşaması. Örneğin Bir penguenin karetta karettaların serüvenleri. Belgesel izlerken bile benzer heyecanlara kapılıyor insan. İzleyenler bilir, Penguenlerin erkek ve dişi nöbetleşe olarak kuluçkaya yattığını bu sürede beslenmediğini. Yürüyerek beslenmeye okyanusa kırkbeş günlük serüveni. Penguenlerin yumurtaya, dondurucu soğuğa rağmen ayaklarının üzerinde sahiplenişini. Karetta karetta kaplumbağaların da yumurtalarını saklamaları. Doğan yavruların içgüdüleriyle yola devam etmesi.. Doğ diyor doğa. Kendi döngüsünde! Yaşam serüveninin başlangıcı dayanağı. . Mucizesi. Sırrı. Bahsi bile heyecanlandırıyor bizleri. İçimizi ısıtıp güç verir. Evreni doldurur. Umutlandırır. Donatır. İlmek ilmek örer. Vareder. Anlamlandırır. Zıttı olan ölüm öyle midir? Sessizce gider. Saklar gibi saklanır gibi. Utanır, mahsuplaşır, kaskatı kesilir. Eksiltir ölüm. Bazen salarız tutamayız gözlerimizdeki yaşları , bazen de taş kesiliriz. Bazen isyan ederiz Kabullenemeyiz. Yaşadıklarımız film bizde acılı seyirciyizdir..Her şey bizim dışımızdadır. Aynı yolda yürüdüğümüz yol , hayat arkadaşlarımız kayıp gitmiştir. Bizse eski biz değilizdir. Biz eksilmiştir.. Kucaklayamayız ölümü. Şaşkınızdır. Yalanlayacağımız, öfkeleneceğimiz, yok sayacağımızdır ölüm, doğumla yanan ışığı söndürendir ölüm. Canlılığı esas olan hayatın sonudur ölüm. Düşüncesini bile ertelediğimiz , dost meclislerinde konuşmaktan bile rahatsız olduğumuzdur. Mezarlık ziyaretlerinde en baş köşede hatırlatmak istenilendir. Nerede ne zaman nasıl geleceği bilinmeyendir. Yeri sönmeyecek yangın yeridir. Topraktan gelip toprağa gideceğimiz yolda basılan fren konulan noktadır. Uyandığımız rüyanın gerçek en gerçek olanıdır. Hiçliğimizin bedenimizde sonlandığı, zihinlerde hep tutulması ibret alınması gereken gerçeğin taa kendisidir ölüm. Sevgiyi hatırlatandır ölüm? Gidenlerin ardından saygı ve sevgiyle anılmasıdır? Hoşçakalın..