Osman Aydoğan


Genése -3-

Kendi ifadesi ile kandırılanlardandır. 2001'den beri bugünün Türkiye’sini yaratmak için aktif olarak canla başla çalışmış, buna karşı duran, uyaran herkesi ahmak diye nitelemiş, kandırıldığı kafasına dank edince de şimdi "bir cehennem" dediği bugünün Türkiye’sinden İngiltere’ye gitmeye kalkmıştır.


Kendi ifadesi ile kandırılanlardandır. 2001'den beri bugünün Türkiye’sini yaratmak için aktif olarak canla başla çalışmış, buna karşı duran, uyaran herkesi ahmak diye nitelemiş, kandırıldığı kafasına dank edince de şimdi "bir cehennem" dediği bugünün Türkiye’sinden İngiltere’ye gitmeye kalkmıştır. Ancak iktidar güdümünde bir aydın olmak da zor zanaattır Türkiye’de… Böylesi bir aydın olmak oynaklık ister, kıvraklık ister, dansözlük ister, her daim döneklik ister… Düşünüyor musunuz böyle bir aydın olmak için; iktidar AB yanlısı iken AB’ci, iktidar AB’den vazgeçtiğinde de anti AB’ci olacaksınız… İktidar lideri BOP’un eşbaşkanı iken ABD’ci, iktidar ABD ile ters düştüğünde de anti ABD’ci olacaksınız… İktidar FETÖ ile içli dışlı iken, iktidar, FETÖ ne isterse verirken FETÖ sever olacaksınız, FETÖ liderine övgüler düzeceksiniz, TSK’ya hakaretler yağdıracaksınız, hakaretler de kesmez, FETÖ, ahlaksızca, namussuzca, hayasızca TSK’ya kumpas kurarken onlarla ortaklık yapacaksınız… İktidar ile FETÖ çıkar çatışmasına girince bu sefer de iktidar ile beraber FETÖ’ye söveceksiniz, küfredeceksiniz… İktidar sözde ‘’Çözüm Süreci’’ derken, PKK destekçisi olacaksınız, PKK’nın başına, Kandil’e övgüler yağdıracaksınız, gidip Kandil’e ziyaretçi olacaksınız, Oslo’ya methiyeler düzeceksiniz, megri megri diye halay çekeceksiniz… İktidar sözde ‘’Çözüm Süreci’’ni çöpe attığında da en katıksız HDP düşmanı siz olacaksınız, seçilmiş ancak hakkı gasp edilmiş belediye başkanlarını ziyaret etti diye bir başka belediye başkanını teröristlikle suçlayacaksınız… Bu örnekler uzatılabilir… Ancak demem o ki iktidar güdümünde aydın olmak zor zanaattır bu memlekette… Böylesi bir aydın olmak oynaklık ister, kıvraklık ister, dansözlük ister, her daim döneklik ister… Bakın renkli camlara, bunların elvan türlüsünü hemen hemen her akşam orada görürsünüz… Bu nedenle bu tür Türk aydını omurgasızdır, renksizdir, kişiliksizdir, karaktersizdir, şahsiyetsizdir… Russel Gough, "Karakteriniz Kaderinizdir" (HYB Yayıncılık, 2002) adlı kitabında derdi ki: "Doğru ve iyi olanı bilmek ile doğru ve iyi olanı yapmak arasındaki en önemli bağlantı doğru ve iyi olanı yapacak bir karaktere sahip olmaktır." Yani eğer karakter gelişmemişse tahsil işe yaramıyor. Tıpkı tahsil icra eylemiş ancak iktidara yamanmış bu tür aydınlar gibi… Roosevelt de derdi zaten: “Bir insanı ahlaken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma bir bela kazandırmaktır.” Neyse biz gelelim benim bahsettiğim sözde aydınımıza…