Osman Aydoğan


Gazze´de katliam... (2)


Rivayete göre Nebukadnezar, bir rüya görür ve kâhinlerini çağırıp rüyasını tabir ettirmek ister ancak rüyasını hatırlamamaktadır. Kâhinler hem Nebukadnezar´in ne rüya gördüğünü bilip hem de tabir edecekler veya öleceklerdir. Semâvî dinlerin tümünde peygamber olarak kabul gören, İsrâiloğulları´na gönderilen peygamberlerden olan Hz. Danyâl (Batı kaynaklarda adı "Daniel" olarak geçer, mezarı Kerkük´te Cami avlusundadır), bu imkânsız görünen işi yapar ve kâhinleri kurtarır. Hz. Danyâl Buhtunnasır´a der ki; ?´Yerde ve gökte olan herşeyi bilen bir Allah var. O bana rüyanızı söyledi.´´ Buhtunnasır rüyasında beş katlı bir heykel görmüştür. Sonra heykel yuvarlanarak yıkılmış ve parçalanmıştır. Hz. Danyal bu rüyayı şöyle yorumlar: ?´Bütün bölgeyi -Orta Doğu- egemenliğiniz altına alacak ve tek bir devlet oluşturacaksınız. Ancak sizden sonra gelenler bu ülkeyi bir arada tutamayacaklar ve ülkeniz parçalanacak ve halkınız ıstırap çekecek, kan ve gözyaşı dökecek, sürekli birbiriyle savaşacak ancak ülken bir daha asla bir araya gelemeyecek ve senin ve halkının tanrılık (büyüklük) iddiasındaki liderlerinin akıbeti de hiç de iyi bir sonla bitmeyecek.´´ Ki daha sonra Buhtunnasır Kudüs´ü ele geçirerek -MÖ 587- halkın devlet adamı, yazar ve sanatçı gibi ileri gelenlerini tutsak edip Babil´e götürmüş, Yahudi devletini ortadan kaldırıp Kudüs´teki Hazreti Süleyman Mabedi´ni yıkarak Babil Devleti´ni Suriye´den Mısır´a kadar genişletmiştir. Böylece Buhtunnasır, tüm Orta Doğu´yu -ilk, tek ve son olarak- birleştirmiştir. O zamanki Kudüs´ten Bâbil´e yapılan bu sürgünden dolayı bugün hala Irak´ta Yahudi asıllı Arap ve Kürtler vardır. Günümüzde de İsrail bu Yahudilerden kalanları aramaktadır. Bizler genellikle pek dikkat etmeyiz ama çağımız semboller çağıdır; başlı başına Yahudiliği anlatan meşhur Hollywood filmi Matrix Reloaded, tıpkı birinci Matrix filmi gibi baştan sona kadar sembollerle donatılmış bir filmdir. İçinde saklanmış semboller, fark edilmeden ve bunların tekabül ettiği şeyler düşünülmeden seyredilirse, ancak bir sürü saçmalıkla doldurulmuş Hong Kong malı kung-fu filmlerinden bir tanesi daha seyredilmiş gibi olur. Öte yandan semboller tespit edilip, üzerlerinde kafa yorulmaya başlanırsa, filmin aslında anlatmaya çalıştığı pek çok şey olduğu fark edilecektir. Matrix, işte Nebukadnezar´ın bu rüyası üzerine kurgulanmıştır. Filmin kadın oyuncusu Trinity vurulunca dehşetle uyanan Neo, bunun bir rüya olduğunu anlar. Uykudan uyanan Neo´nun filmde bindiği geminin adı da Nebukadnezar´dır. Seçilmiş kişi (the one) aslında rüyasında gelecekte olacakları görüyor. Filmin sonunda gemi (ismi Nebukadnazer´di) patlatılarak batırılır. Bu bir bakıma Yahudilerin Bâbil´den ve Nebukadnazer´den aldıkları sanal bir intikamıdır. Tevrat´da 97 kez Nabukadnezar´ın ismi geçer. Yahudiler Nebukadnezar´ı asla unutmadıkları gibi, Bâbil´den intikam almaktan da asla vazgeçmediler. Bu umutlarını şiir ve edebiyatlarına da yansıttılar. İşte bunlardan biri; ?´Bâbil´in nehirlerinin kenarında oturduk ve Sion´u andıkça ağladık. Oradaki söğütlerin dallarına çalgımızı astık. Çünkü orada bizi sürgün edenler bizden şarkılar istemişti. Ve bize acı verenler, azap edenler bizden eğlence istemişti. Sion şarkılarından birini okuyun bize demişlerdi. Bâbil topraklarında Tanrı´nın şarkıları nasıl okunur ki? Eğer unutursam seni ey Yeruşalim sağ elim çalmayı unutsun. Eğer seni anmazsam, Eğer Yeruşalim´i en büyük sevincimden üstün tutmazsam. Dilim kurusun, damağıma yapışsın. Onu temeline kadar yıkın, yıkın diyen Edomoğullarına karşı, Hatırla Yeruşalim gününü Ey Tanrım. Ey sen harap olası Bâbil kızı, bize karşı yaptığın, Karşılığını sana verecek olana ne mutlu, Senin yavrularını tutup da, kayaya çarpacak olana ne mutlu.´´ Bu şiirde bahsi geçen Sion, Kudüs´ün eski adıdır, Siyonizm de bu kelimeden gelir. Aynı zamanda Kudüs´te Yahudilerin kurduğu ilk kaledir. Tevrat´ta ise Kudüs´ün doğu tepesine verilen addır. Matrix filminde de insanlığın son kalesinin ismi olması da tesadüf değildir.