Oğuz Gümüşkaynak


GARİPLİK


Bilir misiniz benim hiç pasaportum olmadı. Yurt dışına iki kez çıktım. İkisinde de pasaportsuz. Acemi birliğinde askerde çavuş Reşat yemekhanede laaaan Kıbrıs´a gidip Kıbrıs´ta askerliğini bitirmek isteyen var mı deyince dört yüz kişilik bölükte ilk elini kaldırıp gönüllü yazılan ve Kıbrısta 17 ay 15 gün kalan kişiyim. İlkinde askerlik sayesinde Türkiye sınırları dışını gördüm ikincisi ise tam bir macera uzun kurban bayramına denk gelmişti sıkıldım üç yıl önce idman yok maç yok. Hanım dediki gitde şehirden ekmek al şehire indim Yogurburçta bir otobüsün üzerinde Gürcüstan yazıyor dedim şöfore kardeş nasıl gideceğim pasaporttum yok dediki abi demir bir liran nüfus cüzdanın varmı? Var dedim tamam o zaman git oto gara al biletini bizde birazdan geliriz yola çıkacağız. İyi lan oğlum Oğuz dedim git işinin adı ne eve ekmek alınacağı evdekilerin ekmek beklediği günlük ilaçlarım hepsi kafamdan silindi. Bindim belediye otobusüne vardım otogara. Şoförin dediği yazıhaneyi buldum aldım biletimi saati gelince arabada geldi. Ver elini Gürcüstan. Evden arıyorlar ya sofradayız ekmek bekliyoruz dedim yemek soğumadan yiyin ben Gürcistan yolundayım. Neyse evdekiler komşudan ekmek bulmuşlar ben hayatımda ilk defa yurt dışına kendi alım terimle böyle çıktım. Gürcistanda sadece üç saat kadar gezip tekrar ver elini Kayseri dedim. Gönül çok şey istiyor bunu niye anlattım geçenlerde bir turist kafilesiyle karşılaştım orta yaşlı insanlar topluluğu meğerse ülkeleri her yıl emeklilerini mutlu olsunlar diye yurt dışına gönderirmiş. Gezsinler tozsunlar diye bizim alışık olmadığımız şey bizde emekli değince ya iş bulacak çalışacak yada çalışırken birikimi varsa onu emekli maaşına takviye ederek ölümünü bekleyeceksin çalışanların yada mutlu toplulukların tabiriyle benim ülkemde emekliliğin adı sabunluk yada en iyi iş ver okeyin sırtına at valeyi al kareyi. Ne güzel yaşam ya emeklilik benim ülkemde çok ama çok güzel şey ya sabunlukmu desek tekaütmü desek ne desekki