Osman Aydoğan


?Garip Akımı? içerisinde garip kalmış bir şair: Asaf Hâled ÇELEBİ


Melih Cevdet Anday bir yazısında şöyle yazar; ?´Türk toplumundaki felsefe eksikliğini Türk şiiri gidermiştir.´´ Melih Cevdet Anday´ın bu sözünü doğrularcasına felsefi derinliği olan bir şairimizdir Asaf Hâled Çelebi? Kıymeti, değeri, derinliği ve zenginliği yaşarken ?belki de hâlen - anlaşılmayan ve ?´Garip Akımı´´ içerisinde bir garip kalmış şairimizdir Asaf Hâled Çelebi? Cumhuriyet devri Türk şiirinde kendine özel bir yer edinen, özgün, eskilerin deyimiyle ?´nevi şahsına münhasır´´ nadir bir şairimizdir Asaf Hâled Çelebi? Benim de en çok sevdiğim bir şairimizdir Asaf Hâled Çelebi? Madem en çok sevdiğim şairdir de neden şimdiye kadar kendisini yazmadım? Can Yücel´e sormuşlar; ´´Neden hep babanıza şiir yazıyorsunuz, ona olan sevginizi anlatıyorsunuz?´´ Can Yücel vermiş cevabını; ´´Anneme olan sevgimi yazacak kadar şair değilim.´´ Ben de kendimin Asaf Hâled Çelebi´yi yazacak kadar yetkin olmadığını düşünüyorum. Asaf Hâled Çelebi´yi anlamak zordur, çünkü belli bir tarihi ve tasavvufi bilgi olmadan onun şiirlerini okumak güçtür ama hele hele onu yazmak daha da bir güçtür. Yine de deniyorum. Çok sayıda değişik kaynaklardan derlediğim Asaf Hâled Çelebi ve bazı şiirleri hakkındaki bu yazımı beğeneceğinizi umuyorum. *** Asaf Hâled Çelebi İmparatorluğun en uzun kışını yaşadığı 1907´de İstanbul´da doğar ve 1958 yılında hayata gözlerini yumar. Babasından Fransızca ve Farsça, tanınmış bir Mevlevi şeyhi Ahmet Remzi Dede ve asıl adı Mehmet Rauf olan besteci ve müzik bilgini Rauf Yekta Bey´den de musiki ve nota dersleri alır. Mevlâna soyundan geldiği için de ?´Çelebi´´ soyadını almıştır. Nüfustaki adı; Mehmet Ali Asaf´tır. Bir süre Fransa´da kalır? Fransa dönüşünde üç yıl Sanayi-i Nefise Mektebi´nde öğrenim görür. Şiirlerinde; Doğu ve Batı kültürlerini bağdaştırır, Doğu kültürüne özgü motif ve sembolleri ustalıkla kullanır, ilhamını tasavvuf ve dinler tarihinin ünlü kişilerinden, eski doğu medeniyet ve masallarından alır? Eserleriyle geçmiş ve gelecekle, hikâyeler, efsaneler ve masal âlemi arasında bağ kurar? İslam ve tasavvuf edebiyatı yanında Fars ve Hint edebiyatına hâkimdir. İran edebiyatına vâkıftır ve şiir yazacak kadar da Farsça bilir. Türk Edebiyatında ?´soyut şiirin´´ ilk tanımını yapmış, şiirlerinde hayatta olduğu gibi, somut malzemeyle soyut bir âlem yaratmıştır. (Kendi deyişiyle; ?´Mesela esasen müşahhas malzeme ile mücerret olan hayali yaşatabilmektir.´´) Özel hayatında ise tam bir İstanbul beyefendisidir Asaf Hâled Çelebi? Haldun Taner bir yazısında Asaf Hâled´i şöyle anlatır: ?´Yakasına çiçek takıp kökünü mendil cebine yerleştirdiği küçük bir şişenin suyu ile beslemesi, kocaman bir gülsüz gezmeyen Oscar Wilde´yi anımsatıyordu.´´ Sadece şair değil, yazardır da aynı zamanda Asaf Hâled Çelebi? ?´Mevlânâ´´ (1939), ?´Molla Câmî´´ (1940), ?´Konuşulan Fransızca´´ (1942), ?´Eşref oğlu Dîvânı´´ (1943), ?´Pali Metinlerine Göre Gotama Buddha´´ (1946), ?´Dîvan Şiirinde İstanbul´´ (1953), ?´Nâimâ´´ (1953) ve ?´Mevlânâ ve Mevlevîlik´´ (1957) eserlerinin yazarıdır Asaf Hâled Çelebi... ?´Mevlânâ´nın Rubaileri´´ (1939), ?´Seçme Rubailer´´ (1945), ?´Ömer Havyam´´ (1954) ve ?´Roubayat de Mevlânâ Djelal-cMIn Roumi´´ (Paris, 1950) eserlerinin tercümanıdır Asaf Hâled Çelebi... Ayrıca çeşitli dergilerde kalan ve kitap hâline getirilemeyen makaleleri de vardır. İlk şiir kitabı ?´He´´yi 1942 yılında, ?´Lamelif´´i 1945 yılında ve bütün şiirlerinin topladığı ?´Om Mani Padme Hum?´u ise 1953 yılında yayımlar. ?´Om Mani Padme Hum?´; Sanskritçede Budistler´in kullandığı bir mantradır; ?´nilüferin içindeki cevher´´ demektir. Her bir şiiri üzerine akademik çalışmalar yapılmış, onlarca makale yazılmıştır. Asaf Hâled Çelebi´nin şiirlerinin iki konusu vardır: Birincisi; dini motifler, tasavvuf ve mistisizm, ikincisi ise; masallardır? ??Semâ-ı Mevlâna?, ?Cüneyd?, ?İbrahim?, ?Mârâ? gibi şiirleri Asaf Hâled´in mistik şiirleri; ?Nûrusiyâh? ve ?He? gibi şiirleri de Asaf Hâled Çelebi´nin masal motiflerini kullandığı şiirleridir. Türk toplumundaki felsefe eksikliğini şiirleriyle gideren, ses, imge, anlam ve düşünce olarak kültürler arası bir nitelik taşıyan şiirleriyle Türk şiirinde ?modern gelenekçi? tavrın temsilcisi olan sezgi şairi Asaf Hâled Çelebi´ye büyük saygı duyuyorum, unutulmasın istiyorum. Ruhu şâd olsun... Çiçero derdi zaten; ?´ölmüşleri yaşatan, yaşayanların bellekleridir.´´