ERDİNÇ SANDALCI


FENERBAHÇE ŞEN GİTTİ, YASLI DÖNDÜ


Hiç kusura bakmayın beyler, oynayan da kazanan da Kayserispor oldu..
Fenerbahçeli futbolcular ne ilk yarıda, nede ikinci yarıda ne ismine, nede formasına yakışır oyun ve mücadele sergilediler...
Oyununun başından itibaren sahaya ve topa daha fazla hakim olan taraf Kayserispordu...
Bir hafta önce Göztepe maçıyla vites yükselten, uzun farlarını rakibinin gözünün içine sokup, gözünü karartan, rakibinin oyun oynamasına izin vermeyen Fenerbahçe, Kayserispor karşısında kendisinden beklenen performansının çok uzağındaydı..
İlk kırk beş dakikada ki , yan pas ve geri pas hovardalığına, orta sahayı kalabalık tutacak, rakip orta sahası üzerinde üstünlük sağlayacak , topa basacak, teknik kapasitesi ve fizik kaliteleri yüksek daima oyunun içinde olan yaratıcı, oyun kurucu  Lider vasıflı  oyuncu eksikliğine birde kanat oyuncu özelliklerine sahip futbolcu eksikliği eklenince , ilk yarıda bir tek gol pozisyonu bulamadı. 
Kayserispor ilk yarının ortalarına doğru oyunun hakimiyetini eline geçirip, orta saha ve  kanatlarda ki hızlı adamlarıyla tehlikeli olmaya başladı.. Tam oyuna ısınmıştı ki, hakemin düdüğü oyundan düşen ve yorulan Fenerbahçe için 15 dakikalık bir MOLA oluyordu..
Soldado´nun oyundan atılmasıyla on kişi kalan Fenerbahçe´nin,  saman alevi gibi parladığı dakikalarda maçın başından beri yakaladığı tek gol pozisyonunu da Jailson´ la  heba ediyordu.. Tekrar oyunun hakimiyetini eline geçiren Kayserispor , baştan sona hakim oynadığı maçın son dakikalarında attığı kafa golüyle üç altın puanın sahibi oldu.. 
Fenerbahçeye gelince; böylesine kritik bir maçta futbolcuları sahada mental ve fizik olarak daha güçlü, daha mücadeleci, daha sorumluluk içinde formasının hakkını tam ve eksiksiz olarak veren Profesyoneller olarak görmek isterdim.. Kendilerine çok ihtiyaç duyulduğu bir dönemde futbolcunun takımını sahada yalnız bırakmasını Kulübüne , formasına , takım arkadaşlarına ve Profesyonelliğe yapılmış en büyük saygısızlık olarak değerlendiriyorum.. Kaldı ki haklılık payı olsa dahi...
Profesyonellik terbiyesi; almış olduğun bedelin hakkını kuruşuna kadar sahada kalarak ve ter dökerek vermek, demektir.. Bu anlamda Soldado´nun mutlaka kulağı çekilmelidir.. Düşünüyorum da ,  oyuna büyük katkı sağlayacak takımda açık özelliklerine sahip çok yönlü bir oyuncu olmasına rağmen , Alper Potuk´ un yedek kulübesinde oturtulmasını da gerçekten anlamış değilim.. Fenerbahçe´nin elindeki bu silahtan yararlanamaması üzülünülecek bir olaydır..
Sonuç olarak Fenerbahçe , şen gittiği Kayseri´den yaslı olarak döndü.... 

 

 

ERDİNÇ SANDALCI KİMDİR ?..
Futbola 1966 yılında Fenerbahçe alt yapısında Amatör olarak başlayan, hiç genç takımda oynamadan ortaokul talebesiyken 17 yaşında A takımıyla yapılan bir hazırlık maçında, göze batan, sonunda A takımı kadrosuna girmeyi başarıp, Fenerbahçe de Profesyonelliğe yükselen, Fenerbahçe´nin 1967- 68 yıllarında almış olduğu beş (5)  Şampiyonluk kupasının da kadrosunda 40-50 maç oynayarak yer alan , başarısında pay sahibi olan genç yetenekli sporculardan belki de ilkidir ...
Futbol yaşamını daha sonra sırasıyla VEFA, KAYSERİSPOR,  ve M.İDMANYURDU´nda devam ederek noktalamıştır...
Kayseri´den evli, iki çocuk babasıdır...