Osman Aydoğan


Fatih Sultan Mehmet -2-


Sırbistan hükümdarının kızı, II. Murad´ın eşi, Fatih Sultan Mehmet´in saygıdeğer analığı ve neredeyse son Bizans İmparatoru Konstantin Paleologos´un eşi olacak olan Mâra Brankoviç Komnenos´tur Mâra. 15´inci yüzyılda Güneydoğu Avrupa´nın tarihine yeni bir yön veren bu olaylar kitabın sayfalarında yeniden canlanır. Sırp kralı Brankoviç´in kızı Osmanlılar arasında çok ünlü olmuş, Fatih ondan anamız diye söz etmiştir. Bazı kaynaklarda Mâra Sultan diye geçmiştir. Fatih Sultan Mehmet kendisini yetiştiren bu saygıdeğer analığına Balkanlarda ?´Küçük Ayasofya´´ diye bir yer alır ve bu konuda (halen Topkapı Sarayı´nın arşivinde bulunan) bir de ferman çıkarır. Fatih Sultan Mehmet fermanda saygıdeğer analığına ?´anam Despina´´ diye hitap eder... Fatih´in karısı Gülbahar Hatun da Hristiyan´dır, hiçbir zaman da dönmemiştir İslam´a. Hristiyan olarak da defnedilir. Alman tarihçi Franz Babinger, Gülbahar Hatun´un Arnavut kökenli olduğunu yazar. Fetihten sonra Papa, Fatih Sultan Mehmet´e bir mektup yazar ve der ki mektubunda Fatih´e: ?´Hristiyanlığı seçin! Sizi Doğu Roma imparatoru olarak selamlayalım.? Zaten Fatih Sultan Mehmet´in resmi unvanı da ?Kayser-i Rum? yani ?Romalı Kayser (Sezar)´´ yani ?´Romalı İmparator´´dur? Çoğu Batılı tarihçiler de Fatih´ten III. Roma İmparatoru olarak bahsederler. Viyana Üniversitesi Tarih Bölümü hocalarından özel sohbetlerimde çok duydum bu sözü? Prof. Dr. Bertrand Michael Buchmann´ı burada yâd ile anıyorum. Buchmann bana ´´Fatih Sultan Mehmet İstanbul´u fethettiğinde Doğu Roma İmparatorluğu´nu yıkmamıştır, adını değiştirip (Osmanlı İmparatorluğu) bütün kurumlarıyla geliştirip III. Roma İmparatorluğu olarak yaşatmıştır. Bu nedenle de Fatih Sultan Mehmet III. Roma İmparatorudur´´ diye anlatmıştı... Fatih Sultan Mehmet, Anadolu birliğini çok gaddarca sağlar. Bu uğurda çok kan döker. Tarihçi Erdoğan Aydın ?´Fetih ve Fatih´´ (Kırmızı Yayınları, 2012) isimli kitabında Fatih´in Anadolu´da döktüğü kanların Balkanlarda döktüğünden çok daha fazla olduğunu yazar.