Şaban Külhancıoğlu


EVİ EV EDEN AVRAT, YURDU ŞEN EDEN DEVLET


Aslında her şey çok açık ve anlaşılır. Aklı selim ve sağ duyu sahibi olanların kesinlikle ret edemeyeceği bir gerçek vardır. Günümüz aile yapısında annenin öneminin çok fazla olduğudur. Gerçi bazı erkekler hala bu gerçeği kabullenmek istemez, erkekliğine toz kondurmaz, burnundan kıl aldırmaz. Fakat onlarda bir zaman gelir kadının gücü karşısında pes etmek zorunda kalırlar. İster kabul edelim ister etmeyelim bu iş böyle maalesef. Dünyanın hayranlık duyduğu,ülkeler yenmiş,devlet yönetmiş büyük insan Atatürk ne demiş: ´´Tüm dünyayı idare ettim fakat bir Latife hanımla baş edemedim.´´ Erkeklerin erinde gecinde kadının gücünü ve değerini kabul edeceği muhakkak görülüyor. Ancak yazımıza konu olan esas mesele... Kadınların da kendi konumlarının farkına varıp ona göre vaziyet almalarıdır. Kadınların ev idaresinden tutun, çocukların yetişmesine kadar önemi ortada iken... Buna uygun davranmayıp hem kendini hem eşini hem çocuklarını mutsuz etmesi akılla izah edilecek bir durum değildir. Meseleye böyle baktığımızda, bir erkek eğer kendini dışarı atıyor mutluluğu evinin dışında arıyorsa... Çocukların başarısı istenilen düzeyde değilse... Evin içerisinde huzur neşe mutluluk yoksa... Tüm bunların birinci derece sorumlusu o evin kadınıdır bana göre. Dolaylı olarak erkeğinde katkısı vardır bu olumsuzluğa ama... Esas sorumluluk sahibi kadınındır diye düşünüyorum. Ben devleti de bir nevi aileye benzetirim. Maliyesiyle,yönetimiyle,başarısıyla huzuruyla, neşesiyle... Devlette bir anne gibi olmalıdır bana göre. Bir annenin evlatlarını karşılıksız ve sebepsiz sevdiği gibi... Devlette vatandaşlarını sevip sarmalıdır. Eskiden devlet babaya benzetilirdi. Genel olarak yönetim biçimleri despottu. Sert,katı diktatöryal yönetim biçimleri. Demokrasiyle beraber devlet yönetimleri demokratik olmaya evrildi. Katılımcı,şeffaf,şefkatli ve sevgi dolu. Tıpkı bir anne gibi. Demokratik devlet anlayışından anladığımız budur. Devletin bir anne gibi bütün yurttaşlarını kucaklaması bekleniyor artık. Tepemizde demoklesin kılıcı gibi duran asık suratlı despotik devlet istemiyoruz. Tek başına bir kişinin iradesinin her şeye hakim olduğu... Savaşların,kavgaların,korkunun,kaygının olmadığı... Aksine... Güler yüzün,barışın,güvenin,huzurun egemen olduğu bir ülke... Annemizi seçme şansımız olmadı lakin devletimizi güzel bir devlet yapabiliriz. Zamanı gelmedi mi sizce? Saygılarımla