Osman Aydoğan


Etnik ve folklorik bir kimlik olarak Moğollar


Cengiz Han tarafından 1206 yılında kurulan Moğol İmparatorluğu 1294 yılına kadar yaşar. Kısa zamanda her yönde genişleyip, dünyanın %22´sine yayılıp, 34 milyon km2´ den fazla bir alanı kapsayarak ve tarihin bitişik sınırlara sahip en büyük imparatorluğu olurlar. En geniş döneminde 100 milyondan fazla kişiyi topraklarında barındırır. İmparatorluğun bu denli geniş olması ile Batı ile Doğuyu birleştirmiş, bu sayede İpek ve Baharat yollarında ticaret yapmak güvenli olmuş ve Pax Mongolica denilen barış dönemini başlatmıştır. Cengiz han zamanındaki Moğol ordusu dünyadaki en organize ve en disiplinli orduydu. Moğol ordusu da tarihteki önemli ordular arasında sadece atlılardan oluşan tek orduydu. Moğollar, yüzyıllarca Türklerle yan yana yaşamışlar ve bunun sonucu olarak da Türk kültür ve medeniyetinin etkisinde kalmışlar ve zamanla Türkleşmiş ve İslamlaşmıştır. Orta Asya´da halen Cengiz Han ve hanedan üyeleri Türk olarak kabul edilir. Türklükle Moğolluk tarihsel, coğrafi, kültürel olarak çok geçişlilik arz ettiği için; Asya bozkırlarında Hunlardan itibaren Türk tarihini Moğol tarihinden ayırmak hemen hemen imkânsızdır. Fransız oryantalist ve Türkolog Jean-Paul Roux (1925 ? 2009) Cengiz Han için Moğollaşmış bir Türk, Timur için ise Türkleşmiş bir Moğol demektedir. Bu nedenle Türk tarihinde Moğollar düşman sayılmazlar. Aynı nedenlerle de Türkler çocuklarına göğsünü gere gere Cengiz, Kubilay, Temuçin, Oktay, Timur, Noyan adlarını verirler. Türkçülüğün babası olan Nihal Atsız, oğluna vasiyetinde (1941) ötekileştirdiği toplumları şöyle sıralar: Yahudiler, Çinliler, Acemler, Yunanlılar, Bulgarlar, Almanlar, İtalyanlar, İngilizler, Fransızlar, Araplar, Sırplar, Hırvatlar, İspanyollar, Portekizliler, Romenler, Japonlar, Afganlılar, Amerikalılar, Ermeniler, Kürtler, Çerkezler, Abazalar, Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar, Lazlar, Gürcüler, Çeçenler... Ancak bunların arasında Moğollar yoktur. Ancak tarih baba tarih sayfalarında Moğolları farklı anlatır. 3 Temmuz 1243 tarihli Kösedağ Muharebesi, Anadolu Selçuklularının Moğollara yenilmesiyle sonuçlanır. Bu yenilgiyle bu topraklarda Moğol istilalarının önünü açan Moğol Baycu Noyan´dır. Noyan, Anadolu´yu Moğollara bağlayarak Büyük Han´ın nazarında itibar kazanmak istemiştir. Kösedağ savaşından sonra Moğollar bu topraklarda çok can yakmıştır. 13´üncü yüzyıl, Anadolu´nun Moğolların baskısı altında inim inim inlediği bir dönemdir ve o zamanlar Anadolu´da Moğollara dair sarf edilen adeta efsaneleşmiş söz şudur: ?´Geldiler, yaktılar, yıktılar, kestiler, biçtiler, gittiler...´´ Haçlılar Anadolu´ya bu kadar zarar vermemişlerdir. Tarihçiler, İslam tarihinde Moğol istilasıyla kıyaslanacak bir felaketin olmadığı hususunda hemfikirdirler. Bu dönemde İslam kültürüne ait eserler yok edilmiş, dini kitaplar hayvanların altına serilmiş ve camiler de ahıra çevrilmiştir. İslam tarihi kaynakları bu istilalardan dolayı Moğolları bir kıyamet alameti olarak görerek, Yecüc-Mecüc olarak da nitelemişlerdir.