Şaban Külhancıoğlu


ETİN LEZZETİ Mİ, MANEVİ LEZZET Mİ ?


´Nerede o eski bayramlar´ serzenişini yapmayacağım.. Zaten,herkes iyice yaşayıp görüyor artık bayramların o eski bayramlar olmadığını.Bayramlarda yaşananlardan veya yaşanmayanlardan... Gelip gidemeyenlerden, konusundan komşusundan, mahallenin havasından... İnsanların çoşkusundan, içinde taşıdığı ruhsal iklimden. Bu yüzden o eski bayramlarla yeni bayramların kıyaslamasını yapmanın gereği kalmadı diye düşünüyorum. Benim amacım; bu duruma nasıl bir çözüm getirebiliriz ve bayram günlerini nasıl gerçekten bayram haline getirebiliriz? Bayram günlerinin aslında nasıl bir fırsat günleri ve... Müslüman aleminin yaşadığı sıkıntılara çare... Müslüman coğrafyada yaşayan tüm insanlara mutluluk bahşedebilecek hediye günleri olduğudur. Tabii önce bunun farkına varmak gerekiyor. Meselenin... Kurban için kaç hisseye girildiği,ne kadar et çıktığı... illaki Kurban bayramında bir hayvanın kanını akıtmak... O kurbanın etlerini buzdolabına doldurmak... Ve o kurbanın etleriyle sucuk içi yapmak olmadığını anlamak gerekiyor. Bayram günlerinin yapılan bu işlerin dışında bir anlam ifade ettiğine inanmak... Ancak o zaman bu güzel günlerin erdemine ulaşabileceğimiz bilincine varmamız icap ediyor. Bana göre... Bayram sabahının yaşandığı bir günde komşusuna bir selam vermeye dahi imtina edip... İlişkide bulunmadığımız ve menfaatimizin olmadığı insanları ziyaretten kaçınıp... Aksine o bayram süresince et muhabbeti yapmak,bayramın gerçek manevi lezzetine asla kavuşturmuyor bizi. Daha sonra ´´Nerede o eski bayramlar? diye söylenmenin hiç bir gereği kalmıyor. Bayram günlerinde eğer... Hele hele bir de zengin ve varlıklıysan,- Allah daha çok versin!- çevrende bir fakirin gönül kapısını bayram gününde dahi çalmıyorsan... En azından bir telefon dahi etmiyorsan... Hasta ve yaşlıları, kırgın olduğun kişileri ziyaret edemiyorsan... Kestiğin kurbanın etini buzdolabına doldurmayıp başkalarına dağıtmıyorsan... Kurbanda kestiğin hayvanın eti çok çıksa ne olur az çıksa ne olur? O mübareğin eti sert olsa ne olur yumuşak olsa ne olur!. Lezzetli olsa ne olur olma sa ne olur! Sen esas manevi lezzeti kaçırıyorsun haberin yok! Bunları yapmadığın zaman bayramlar sadece rutin uygulamalar haline geliyor o kadar. Ve öyle olunca bayramı bayram gibi yaşama imkanımız kalmıyor. Bu tesbitleri yapmama vesile olan değerli kardeşim, iş adamı sayın Abidin ÖZKAYA´ya minnet ve şükran duygularımı iletmeyi bir borç biliyorum. Bir bayram günü benim gibi emekli ve hiç bir ekonomik, siyasi, sosyal münasebeti olmayan birini arama tevazusunda bulunması... Gönlümde ve zihnimde aslında bayramların ne kadar değerli ve aziz günler olduğu inancımın yerleşmesine vesile olmuştur. Allahın bize armağanı olan bu güzel günleri hakkıyla yaşamak umudu ve dileğiyle... Saygılarımla.