ZEYNEP MÜLAYİM


ERGENLİK DÖNEMİ -1-


En zor büyüyen yavrudur insan yavrusu. Bebeklik dönemi, ergenlik dönemi, gençlik dönemi vs? Her insan bu evrelerden az ya da çok yara alarak geçmiştir. Aileler, kendi yaşadıkları ile oldukça farklı bir nesile ışık tutarken bocalamaktadır. Yaşanılanlar her kuşağı aşağı yukarı oldukça etkilemektedir. Günümüz de ilişkilerin sosyal ortamdan aldığı zararları da eklediğimizde ergenlik dönemi daha da ağırlaşmakta.. Uzman Psikolog Pelin Kılıç´ın bu dönemle ilgili paylaşımları şöyle; Ergenlik dönemi, çocukluktan yetişkinliğe geçişi simgeleyen, fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal alanlarda pek çok değişimin ve gelişimin yaşandığı, zaman zaman hem ebeveyn hem de ergen için zorlayıcı olabilen bir dönemdir.

SOSYAL DUYGUSAL BİLİŞSEL GELİŞİM

? Çocukluk dönemindeki anlık ve spontane düşünmenin, somut durumlara odaklanmanın yerini soyut düşünebilme, geleceği ve farklı perspektifleri kurgulayabilme, empati yapabilme, mantıklı düşünebilme alır. Bu sayede matematik, felsefe, insan hakları gibi daha ileri seviye düşünme becerisi gerektiren alanları kavrayabilirler. ? Ancak bu bilişsel gelişimlere rağmen ergenler sıklıkla benmerkezci davranışlar ve tutumlar sergilerler. Ergenlik döneminin en büyük ikilemlerinden birisi budur. ? Ergenlikteki en önemli sosyal-duygusal konulardan birisi ?kimlik gelişimi? dir. Ergenler hayatlarının pek çok alanında ?ben kimim, benim özelliklerim nedir, kuvvetli yanlarım nedir? sorularına yanıt ararlar. Bu sorulara yanıt almalarını sağlayacak aktivitelere katılmaları, ebeveynlerinden ve öğretmenlerinden destek almaları önemlidir. ? Ergenler bağımsızlaşma ve kendi dünyalarını yönetme arzusu ve ihtiyacı içindedirler. Kendi dünyalarının başkası tarafından yönetilmesi fikrinden rahatsız olurlar. İtaat etmelerinin beklendiği pek çok durumu sabote edebilir, bu beklentide olan kişilere tepki gösterebilirler. ? Anlamlı, yakın ve derin dostluklar ve ilişkiler kurmaya başlarlar ve arkadaş ilişkilerine çok önem verirler. Sosyal kimlikleri onlar için büyük önem taşır.