- Mahkeme kararlarını bakanlar kurulu kararı ile yok sayanların kararlarını kim yok sayacak?
- Vatandaşına terörist muamelesi yapanlara kim terörist diyecek?
- Vatandaşına tazyikli su, gaz ve kurşun sıkanlara, hukuksuz şiddet kullananlara, vatandaşına çapulcu, ayyaş diyerek hakaret edenlere hukuku kim hatırlatacak?
- Malı candan üstün tutanlara insanlığı kim öğretecek?
- Terörle mücadele yerine müzakere yapanlarla kim mücadele edecek?
- Şehitlerin hesabını kim kimlerden kesecek?
- Teröriste aktivist, aktiviste terörist diyenlere kim terörist diyecek?
- Kendi askerlerine dijital pusu kurup hukuku çiğneyenlerin kurallarını kim çiğneyecek?
- Teröriste Habur hukuku, askere Orta Çağ hukuku, kendi Feneri´ne de Deniz hukuku uygulayanlara hangi hukuk uygulanacak?
- 21´inci yüzyılda Afganistan´a, Irak´a, Libya´ya ve Suriye´ye yapılan Haçlı seferlerine eşbaşkanlık yapanlara, İsrail´den ?´Yahudi Üstün cesaret Ödülü´´ alanlara gerçek sıfatını kim söyleyecek?
- ABD telkiniyle komşularımıza düşmanlık edenlere, pilotlarımızı yem olarak kullananlara kendi talkınlarını kim verecek?
- Harcamalarımızın hesabını sormaya yetkili olanların harcamalarının hesabını kim soracak?
- Yasalara uygunluğumuzu denetleyenlerin yasalara uygunluğunu kim denetleyecek?
- Özgürlükleri kötüye kullananları engelleme yetkisine sahip olanların, yetkilerini kötüye kullanmalarına kim engel olacak?
- Hukuksuz ve orantısız güç ve şiddet kullananlara hesabı kim soracak?
Bu liste uzayabilir.
20 yüzyıl önce Juvenal ekmek ve sirk oyunları ile Roma halkının uyutulduğundan şikâyet ediyordu.
Değişen ne ki?
Juvenal´dan 20 yüzyıl sonra seçim ve miting paketleri, magazin, penguen ve futbol oyunları ile vatandaş yine uyutulmuyor mu?
İngiliz siyasetçi Lord Acton´un bir sözü vardı;
"Güç (iktidar) yozlaştırır, mutlak güç mutlaka yozlaştırır."
Orjinali; ?´Power tends to corrupt, and absolute power corrupts absolutely. Great men are almost always bad men.´´
Hadi orijinal metnin ikinci kısmını tercüme etmeyeyim!
Eğer; yasa koyucu, silahlı güç sahibi, silahsız güç sahibi, siyasi güç sahibi, yerel yönetici, bürokrat, medya ya da topluluğun öyle gördüğü kişi gitgide evrensel yanlışa gidiyor, Hakk´tan, haktan, halktan ve hukuktan uzaklaşıyorsa ve doğru ve yanlış arasındaki sınır her zaman "kime göre, neye göre" ifadesiyle belirsizleşiyorsa...
Eğer siyasi iktidar savcı, yargıç, vali, polis, yalancı, fitneci, kışkırtıcı ve bölücü olmuşsa?
Eğer medya penguenleştirilerek maymunlaştırılmışsa?
Eğer bekçiler, yargıçlar, denetçiler, siyasiler, medya kısaca güç sahipleri yozlaşmışlarsa;
Quis custodiet ipsos custodes?
İşte en temel soru budur.
